Ama bu noktada engeller olduğunu sanmıyorum, sadece yapılması gereken işler. | TED | لكن لا أعتقد أنّ هناك أي عوائق، العمل يحتاج لإنجازه فقط. |
50, 60, 70, 80 bin yeni ofis yerinin yerlerinin açılması -- sayısı her ne ise -- konuyla hiç bir alakası olduğunu sanmıyorum. | TED | لا أعتقد بأن لها علاقة مع 50 أو 60 أو 70 أو 80 ألف من مساحات المكاتب الجديدة بغض النظر عن ما هو الرقم |
Onun öyle bir çocuk olduğunu sanmıyorum. Bence hiçbirşey yapmadı. | Open Subtitles | لا أعتقد أن نوعية الفتى يجب أن تؤثر في حكمنا. |
Şimdi bu konuyu görüşmek için uygun zaman olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | انا حقا لا اعتقد ان هذا وقت ملائم لتسوية المسألة |
Uzaklaştıracağını sanmıyorum; ama bu, sen hazırsan almaya hazır olduğum bir risk. | Open Subtitles | لا أظن ذلك ولكن هذه مجازفة أرغب بخوضها ,اذا انت موافق أيضاً |
- Evime dönmek istedim. - Karını bir daha göreceğini sanmıyorum. | Open Subtitles | أدرت العودة للوطن لا أعتقد أنك سترى زوجتك وأولادك مرة آخرى |
Bir doktor çağırmak isterdim ama buraya onu da sığdırabileceğimizi sanmıyorum. | Open Subtitles | اود طلب طبيب ولكن لا أعتقد أن له مكان فى الخزانة |
Elisabet, hastanede kalmaya devam etmenin iyi bir fikir olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | اليزابيت، لا أعتقد أن هناك جدوى من بقاءك هنا في المستشفى |
Hızlı olsa da, olmasa da, koşmasına izin vereceklerini hiç sanmıyorum. | Open Subtitles | سواء كـان سريعاً أو لا، لا أعتقد أنّهم سيتركونـه يركض أبداً |
Bazen Butkus'a bakıyorum ve normal bir köpek olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | أحياناً أَنْظرُ إلى باتكس وأنا لا أعتقد ان نابه طبيعي. |
Daha önce bir Ermeni tanıdığımı sanmıyorum. Senden başka yani. | Open Subtitles | لا أعتقد أني كنت سأتعرف على أي أرميني,أعني بالإضافة لك. |
Dünyada bize yardım edecek başka bir insan olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | أنا لا أعتقد هناك إنسان آخر في العالمِ يستطيع مساعدتنا. |
Yaban pirinçlerine dayalı bir diet sürerek üne sahip olduğunu sanmıyorum.Bu yüzden... | Open Subtitles | أنا لا أعتقد انك عندك سمعة بالحيام على حمية الرزِّ البرّيِ. لذا. |
Ve aramızda benden daha çok ölüm tehlikesi atlatmış biri olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | و لا أعتقد أن أحدا قد وُضع في طريق الأذى أكثر مني |
Rüzgar ortaya çıkarmış olmalı, fakat bunu bulduğumu gördüğünü sanmıyorum. | Open Subtitles | ويند لابد وانة مزح لا اعتقد انة رأنى عندما وجدتة |
Ne kadar sinirli olursa olsun, bir günlük kaybı göze alacağını sanmıyorum. | Open Subtitles | وبما أنّه غاضباً كما يبدو، لا اعتقد بأنه ينوي بمنع دفعة كاملة. |
Üzgünüm. Bunun senin sahneni etkileyeceğini, sanmıyorum ama değil mi? | Open Subtitles | أنا آسفة، لا أظن ذلك سيؤثر على العرض كثيراً، صحيح؟ |
Yine de, herhangi birimizin öldürecek kadar ondan nefret ettiğini sanmıyorum. | Open Subtitles | ورغم ذلك أشك فى ان احد منا كان يحتقره لدرجة قتله |
Avukatım olmadan başka bir soruya cevap ... verebileceğimi sanmıyorum. | Open Subtitles | لا اظن اننى اريد الاجابة عن اسئلة اخرى.. بدون محامى. |
Hayır, hayır. Para veya başka bir şey istediğini sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أظن أنه يريد مالاً أو شئ من هذا النوع |
Merhum en iyi arkadaşımın yatağında bir gece daha geçirebileceğimi sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أظنني أستطيع تحمل ليلة أخرى في سرير أعز أصدقائي المتوفى. |
Ama evliliğin böyle durumlar için en iyi çözüm olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | لكنّني لاأعتقد أن الزواج هو أفضل حلّ في مثل هذه الحالة |
Yanılıyor olabilirim... ama beni öldürmenin iyi bir fikir olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | تعلم, قد أكون مخطئا لكني لا أظن أن قتلي فكرة صائبة |
Nana, gitmek istemediğini söyledi ve onu zorlamanın iyi fikir olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | يا جدة, هو قال أنه لن يذهب ولا أظنها فكرة جيدة لإرغامه |
Parçalara ayırmayı bırak, bir av tüfeğini yürütmeyi bile becerebileceğini sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أظنه يعرف أول شئ عن سرقة السلاح لا يهتم بتفكيكه |
Zaten her şeyi batırmışken batıracak başka bir şey kaldığını sanmıyorum. | Open Subtitles | لأنّني لا أظنّ أنّ هناك شيء لأخرّبه لم نقم بتخريبه سلفاً |
Seni rezil etmek istemedim ve özel olduğumu sanmıyorum. - Değil misin? | Open Subtitles | لم أكن أحاول أن أجعلك تبدوا كذلك و لا أظن أنني مميّز |
- Bay Dietrich, bundan böyle herhangi bir şeyden hoşlanabileceğini sanmıyorum. | Open Subtitles | السّيد ديتريتش , أشكّ انه سيحبّ أو يكره أيّ شيء ثانية |
Nerdeyse her şeyi gördüm, ama oğlunu gördüğümü sanmıyorum, katiyen. | Open Subtitles | رأيت كل شيء ، لكنني متأكد أنني لم أرى ابنك |