Gücüm park yerinin azlığından geliyor tıpkı babanın sana sarılmaları gibi. | Open Subtitles | قوتي تأتي من ندرة المواقف تماماً مثل قوة والدك التي تأتي من عدم العناق |
Forest tarzı sarılmaları sevmiyorum! | Open Subtitles | لا بأس, أنا أكره العناق بالإجبار |
Dinle... Bu duygusal sarılmaları ailene sakla yoksa partiden tanıştığın kızlarla takılamazsın! | Open Subtitles | يا رفيق، احتفظ بهذا العناق العاطفي لعائلتك... |
Bence biri bunu, Andre Hannan'ın beynine sahte sarılmaları yerleştirmek için kullandı. | Open Subtitles | وأظن أن أحدهم سخّره لغرس ذكريات زائفة لجرائم [العناق: الاغتصاب] في مخ (أندري). |
O sarılmaları Hannan'ın doktorunun işlediğini mi düşünüyorsun? | Open Subtitles | أتظن أن طبيب (هنان) هو مرتكب جرائم العناق هذه؟ |