sarımsağa, gümüşe hatta gün ışığına dayanabilir, ve onda onların gücü var. | Open Subtitles | يمكن ان يقاوم الثوم والفضة حتى اشعة الشمس و يستمد قوته منهم |
Gümüşe, sarımsağa hatta gün ışığına bile dayanabiliyor. | Open Subtitles | يمكن ان يقاوم الثوم والفضة حتى اشعة الشمس |
Yani bifteği ufalanmış ekmek ve sarımsağa bulayıp sardıktan sonra kürdanla mı tutturuyorsun? | Open Subtitles | تضعين فتات الخبز و الثوم في شريحة اللحم و تثبّتينها بعود أسنان؟ |
Ve artık insanlar sarımsağa alerjimiz olduğumuzu ve istersek yarasaya dönebileceğimizi düşünüyorlar. | Open Subtitles | ويعتقد الناس الآن بأننا حساسون تجاه الثوم ! |
sarımsağa bayılırım. | Open Subtitles | - أتمزحين ، أنا أحب الثوم . |