| Bölge müdürü, şirket müdürü, Satış müdürü. | Open Subtitles | المدير الإقليمي، المدير التجاري و مدير المبيعات |
| Bölge Satış müdürü ulusal satış müdürüne rüşvet verir. | Open Subtitles | مدير المكتب يعطي رشوة لمدير المبيعات المحلية. مدير المبيعات المحلية |
| Satış müdürü olsaydın, mağazada olurdun. | Open Subtitles | و إذا كان لديك مدير المبيعات ، كنتم في المخزن. |
| Babamın Satış müdürü, hastanede sağlık görevlisinin ceketinin cebinden çıkardığı bir sigara tabakasını iade etmek için evime geldi, üstünde hala kusmuğunun kokusu var. | Open Subtitles | لقد جاء مدير مبيعات والدي لمنزلي ليعيد حاملة سجائر وجدها فريق الطواريء في جيب بدلتك في المستشفى، |
| "Bölgesel Satış müdürü olmak için ne gerekir?" | Open Subtitles | ودائماًً يسألني الناس ماذا يجب أن نفعل لنصبح مدير مبيعات اقليمي ؟ |
| Ben Seçkin Zirve'nin Maden Yatakları Satış müdürü, Mike Pankek. | Open Subtitles | أم، أنا المعدنية مدير المبيعات في ودائع أبيكس حدد، مايك فطيرة. |
| Uluslararası Satış müdürü ile konuşmak istiyordum. | Open Subtitles | ...أريد التحدث الى مدير المبيعات العالمي |
| Bu boktan şirkette bir de Satış müdürü olmak istiyorsun. | Open Subtitles | [ضاحكا] وأنت في الواقع تريد أن تكون مدير المبيعات في هذا shithole. |
| Satış müdürü sensin. | Open Subtitles | أنتَ مدير المبيعات |
| Satış müdürü müyüm? | Open Subtitles | ب: مدير المبيعات ؟ |
| Babam, üst düzey ulusal Satış müdürü. | Open Subtitles | أبّي لوقت طويل مدير مبيعات وطني |
| Stamford'da açık bir "Satış müdürü" pozisyonu varmış. | Open Subtitles | هناك منصب مدير مبيعات مفتوح في فرع (ستامفورد) |