Araziyi satın almak için fazladan para ihtiyaçları olduğunu söyledi bu yüzden Pederin bıraktığı 2500 doları ödünç verdim. | Open Subtitles | انت قلت لي انهم احتاجوا مزيدا من النقود لشراء الارض لذا اقرضت تلك الألفين وخمسمائة دولار التي تركها والتي |
Pekâlâ, Madigan'ın şaraphaneyi satın almak için aldığı kredi bu. | Open Subtitles | حسنا, هاذا هو القرض ان ماديجان ذهبت لشراء مصنع الخمر |
Onu satın almak için eğitmenine hayatında göremeyeceğin kadar para saydım. | Open Subtitles | لقد دفعت لمالكه أموال أكثر مما ستراها في حياتك لشراء الرجل.. |
Bir keresinde, örneğin Malkinia istasyonunda yabancı bir Yahudi, bardan bir şey satın almak için trenden ayrıldı. | Open Subtitles | مرة عند محطة مالكينيا على سبيل المثال... غادر يهودي أجنبي القطار ليشتري شيء |
satın almak için gereken miktarı belirlemek. | Open Subtitles | وذكر أي رقم للشراء عندما تذهبون إليه أنت وهو |
Buraya birkaç sütyen satın almak için bir kez gelmiştim. | Open Subtitles | -لقد جئت إلى هنـا مرة من المرات لأشتري حمالات صدر |
Dostumuz Devin birkaç yıl önce güney kıyılarından yer satın almak için paravan şirket kurmuş, sonra ekonomik krizden etkilenmiş. | Open Subtitles | قاتل مُتعاقد , متخصص في الأنفجارات صديقُنا هذا أنشأ شركة للقذائف قبل عدة سنين أستخدمها لشراء مكان في الشواطئ الجنوبية |
Bu, yerel düzeyde kamu hizmetlerini satın almak için piyasalardaki kamu harcamaları ile ilgili. | TED | والمتعلقة بالإنفاق العام من خلال هذه الأسواق لشراء الخدمات العامة على المستوى المحلي. |
Eğer bu eğitim sayesinde kazanacağınız yüksek maaşla borcu ödeyebilecekseniz, pahalı bir eğitim satın almak için borçlanmanın kötü bir yanı yok. | TED | التورط في دين لشراء تعليم مكلف ليس شيئاً سيئاً تماماً إذا ما استطعت سداده بمساعدة العائد الهائل الذي تجنيه منه. |
Telefonumda sashimi satın almak için kullandığım bir uygulama var. | TED | لدي تطبيق في هاتفي يتيح لي استخدامها لشراء الساشيمي. |
Son mil dağıtımı bundan böyle bir sorun olmadığına göre artık bir şeyler satın almak için şehirde olmanıza gerek yok. | TED | ولذلك عندما لم تعد عملية التسليم مشكلة، لن تحتاج إلى أن تكون في المدينة لشراء الأشياء بعد الآن. |
Bir şirket satın almak için geldi ve beni de şans meleği olarak getirdi. | Open Subtitles | كوني، انه هنا لشراء شركة وجاء بي معه كتعويذة لجلب الحظ |
Ve bir kumarhane satın almak için kredi alabileceğiniz yer orasıydı. | Open Subtitles | و لهذا عليك أن تذهب اليهم إذا أردت أن تستدين النقود لشراء الكازينو |
Bay Ray, annesini üçüncü sınıf bir bakımevine yatırdı... ve kendisine bir Şark halısı satın almak için annesinin evini sattı. | Open Subtitles | مستر راى وضع امه فى بيت للتمريض من الدرجة الثالثة واخذ ارباح بيع منزلها لشراء بساط شرقى له |
Bay Pena, bu cihazları satın almak için uyuşturucu satıyor. | Open Subtitles | السيد بينا تبيع المخدرات من أجل لشراء الآلات. |
Bunları satın almak için parayı nereden buldunuz? | Open Subtitles | من أين حصلتم على النقود لشراء كل هذه الأغراض ؟ |
Ama hergün bir piyango bileti satın almak için gelir. | Open Subtitles | لكنّه يجيء هنا كلّ ستّة أو ثمانية أيام لشراء تذكرة يانصيب |
Ama bu evi satın almak için parayı nerden alacağız? | Open Subtitles | لكن من اين له المال ليشتري المنزل؟ |
Aslında satın almak için iyi bir dönemde olduğumuzu duydum. | Open Subtitles | ما أسمع هذه الأيام هو الوقت الأمثل للشراء |
Ben de onların parasını, onların hayatından bir tutam satın almak için kullandım. | Open Subtitles | استخدمت مالهم لأشتري مذاقاً من حياتهم من أجل نفسي |
Tamam. Benimle gel. Benim kıyafetlerimi satın almak için benim paramı mı kullandın? | Open Subtitles | حسناً تعالي معي أستخدمتَ مالي لتشتري لي ملابساً ؟ |
- Oh, bu iyi haber. Tabii satın almak için bir milyon dolar bulurlarsa. | Open Subtitles | إن كان باستطاعتهن توفير مليون دولار لشرائها |
Çok problemli bir iş olan, kendi hisselerini satın almak için çok para harcıyorlar. | TED | وينفقون أموالا طائلة لإعادة شراء أسهمهم، وهذا الأمر بمثابة إشكالية بالنسبة لهم. |
Thornhill adına yükleme yapıyor. Emir tarafından gemiye yüklenmiş kızları satın almak için buradalar. | Open Subtitles | لقد هاتفه و كنت أستمع لصراخ فتيات _ |
Seni, sunduğun hizmeti, şirketini ve diğer her şeyi satın almak için bir sözleşme hazırladım. | Open Subtitles | -طلبت كتابة عقد لشرائك أنت -وخدماتك وشركتك بالكامل |
Yapımcılığa soyunacaksan, haklarını satın almak için Warner Brothers'a 100.000 vermen yeter. | Open Subtitles | إن كنت تود أن تنتج، فعليك أن تدفع مئة ألف لـ "أخوة وارنير" لأجل الحقوق |