ويكيبيديا

    "satıyor" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • يبيع
        
    • تبيع
        
    • ببيع
        
    • بيع
        
    • يبيعها
        
    • ستبيع
        
    • يبيعون
        
    • تبيعون
        
    • يبيعه
        
    • يَبِيعُ
        
    • ويبيع
        
    • تبيعين
        
    • تباع
        
    • سيبيع
        
    • باع
        
    Menajerim paraya ihtiyacı olduğunu söylüyor bu yüzden dairesini satıyor. Open Subtitles يقول مدير أعمالي إنه بحاجة لنقود فورية لذلك يبيع شقته
    William Ellis şirketini satıyor, uzaya gidiyor ve size birşey kalmıyor. Open Subtitles وليام اليز يبيع الشركه.. يعود للفضاء انت لا تخصل علي شئ
    Çünkü adam her işi kendi hallediyor petrol satıyor, gaz anlaşmaları yapıyor. Open Subtitles لإنه في الخارج هناك كل يوم بنفسه ، يبيع عقود النفط والغاز
    Evet, çekilmez biri... ama diğer insanlardan farklı olarak, biber satıyor. Open Subtitles نعم، إنها لا تطاق لكنها تبيع الفلفل على عكس بعض الناس
    George Amca, o bir yüzücü değil. Havuzda yemek satıyor. Open Subtitles العمّ جورج، هي ليست سبّاحة انها تبيع الاكل في البركة
    Angelo yeni bir madalyon satıyor ve Delmon'ın bundan haberi yok. Open Subtitles انجيلو يبيع ميدالية اخرى وديملون لا يعلم اي شئ عن الامر
    Ona, kabinede benim için yeni bir bakanlık açma fikrini satıyor. Open Subtitles إنه يبيع له فكرة إنشاء منصب وزارى جديد لى
    Futbol maçlarında, statta sürekli program satıyor. Open Subtitles كان يبيع الجداول في المدرجات أثناء مباريات كرة القدم
    Koridordaki gazeteci her çeşit sigara satıyor. Open Subtitles كشك بيع الصحف الذى بالاسفل يبيع كل الاصناف اتعلم ما اعنية؟
    Kayıp madeni öğreniyor, ...bildiklerini bu Doğulu şeytanlara satıyor. Open Subtitles و يبيع هذة المعلومات على الشياطين الشرقيين ..
    Biri lise çocuklarına uyuşturucu satıyor. Open Subtitles أحد ما يبيع المخدرات إلى الطلاب الثانويين
    Amerikalı bir çocuğun müdür yardımcısıyım ve çalıştığım şirket osuran bahçe cinleri satıyor. Open Subtitles انا مدير مساعد لطفل الأمريكية يعمل لحساب الشركة التي تبيع يضرطن حديقة التماثيل.
    Bir düşünelim. Kurabiyeleri izci kızlar sattığına göre sende izcilerin geleneksel pankek kahvaltısı için bilet satıyor olmalısın. Evet. Open Subtitles لو فتيات الكشافة يبيعون الكعك أنت تبيع تذاكر للإفطار السنوى أجل، إن بعت 100 تذكرة أخرى سأربح مسدس لعبة
    Su ve meşrubat satarak geçiniyor ve cep telefonları için şarj kartları satıyor. TED تبيع الماء، وتبيع المشروبات الغازية وتبيع بطاقات التعبئة للهواتف المحمولة.
    Artık otoyolda soğuk içecek satıyor. TED والآن يقوم هو ببيع المرطبات، وهو بجوار الطريق السريع.
    Kimler mobilyasını satıyor kime ne miras kalmış, âşıklar arasında şifreli mesajlar. Open Subtitles مَن يتوجب عليه بيع الأثاث؟ مَن سيتلقى تركة؟ ملاحظات صغيرة بين العشّاق
    Şehirde sadece bir yer satıyor vee hepsini bir adam satın almış. Open Subtitles مكان واحد فقط في المدينة يبيعها وشخص واحد اشترى كل ما لديهم
    Gözetleme uzmanı, dört Hollandalıya çalıntı veri satıyor. Gözetleme uzmanı. Müşteriler. Open Subtitles هي خبيرة مراقبه سارقة معلومات ستبيع البيانات لمشترون هولنديون
    Söyleyin bakalım hanginiz ilaç satıyor. Open Subtitles . نريد أن نعرف إلى من كنتم تبيعون المخدرات
    Sabahın üçünde ne satıyor olabilir? Open Subtitles ما الذى يبيعه فى الساعة الثالثة صباحأً ؟
    Gene biraz ot satıyor şimdi. Open Subtitles يَبِيعُ قليلاً مِنْ الحشيش بين حين وآخر.
    "Güzellik uzmanıdır ve gıda satar" diyor. Uyuşturucu satıyor. Open Subtitles يقول أنه مصفف شعر ويبيع المغذيات وهذا يعني أنه يبيع مخدرات
    Diş macunu satıyor gibi konuşuyorsun. Open Subtitles صوتك يبدو كما لو انك تبيعين معجون اسنان.
    Japan arabaları orada rekor sayıda satıyor. TED السيارات اليابانية تباع بأعداد قياسية هناك.
    Russell evi satıyor. Dımdızlak ortada kaldım. Open Subtitles روسيل سيبيع البيت سأصبح بلا مأوى
    Bazıları bu boktan şey için ruhunu şeytana satıyor. Open Subtitles باع بعض الرجال انفسهم للشيطان ليسكلوا مجموعة فوق تلك القطعة من التغوط

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد