Bunu satabiliriz. Hayir, hayir. Sana annenden geriye kalan tek sey bu. | Open Subtitles | اعتقد أنه علينا بيع تلك لا , ذلك كل ما تبقى لك |
Bazı eşyalarımızdan kazanç sağlayabiliriz ya da ev eşyalarımızı satabiliriz. | Open Subtitles | ..بإمكاننا أن نعمل حفل جمع أموال أو مهرجان بيع عقارات |
Tamam İçki satabiliriz. Ben çok iyi yaparım. | Open Subtitles | يمكننا بيع المشروبات الكحولية، أنا أجيد ذلك |
Benim eski Mega Bloks oyunumu da satabiliriz, nasıl olsa artık kullanmıyorum. | Open Subtitles | مثل أن نبيع مكعباتى القديمة لأنى لم أعد استخدمهم الآن |
Benim eski Mega Bloks oyunumu da satabiliriz, nasıl olsa artık kullanmıyorum. | Open Subtitles | مثل أن نبيع مكعباتى القديمة لأنى لم أعد استخدمهم الآن |
Bu da biz özel çalışıyoruz demek. Bu da demek ki onu işbirliği yapmayan bir mahkum olarak satabiliriz. | Open Subtitles | هذا يعني أننا نستطيع بيعها كسجين غير متعاون |
Biz de 2000 dolara falan satabiliriz. | Open Subtitles | لذا أراهن أننا ممكن أن نبيعه بـ 2000 دولار |
İflası açıklayıp evi satabiliriz. | Open Subtitles | نحن نستطيع إعلان الإفلاس، نحن نستطيع بيع المنزل. |
Eğer işler kötüye giderse, bunu satabiliriz. | Open Subtitles | و إن كانت الأمور ستسوء فبإمكاننا بيع هذه الخواتم |
Bu bir skandal. Bu fotoğrafı dergiye satabiliriz. | Open Subtitles | هذه فضيحة لشخصية مشهورة، يمكننا بيع الصورة لإحدى صحف الإثارة |
Bunu satabiliriz. Hayır, olmaz. Annenden geriye kalan tek şey o. | Open Subtitles | اعتقد أنه علينا بيع تلك لا , ذلك كل ما تبقى لك |
Scarsdale'den bunca yolu geliyorum çünkü, bilirsin, kendimizi satabiliriz asla bilemezsin değil mi? | Open Subtitles | أقطع كل تلك المسافة من ضاحية "سكارسديل"، فمن يدري! يمكنني بيع تلك الصورة. |
Pahalı ama evimizi satabiliriz belki. | Open Subtitles | ، إنها مكلفة لكن اعتقدت لربما يمكننا بيع منزلنا |
Zarar etmeden bu kadar ucuza nasıl satabiliriz bilemiyorum. | Open Subtitles | لا أرى كيف يمكن أن نبيع هذه مقابل القليل دون خسارة مال |
Yerel halka fazladan birkaç silah daha satabiliriz ama beraberinde getirdiği sıkıntı büyümemizi mahveder. | Open Subtitles | قد نبيع بعض المسدسات إلى السكان المحليين لكن كل تلك المشكلات ستدمر توسعنا |
Çiftlik malzemelerinin bir kısmını satabiliriz. Alıcı çıkarsa. | Open Subtitles | قد نبيع بعض معدات المزرعة، إن حالفنا الحظ. |
Onları satabiliriz. | Open Subtitles | في المنزل في الطابق السفلي. يمكننا بيعها. |
Anlamıyorum Bunu satabiliriz diye düşünüyorum. | Open Subtitles | في الحقيقة، يمكننا بيعها في مزاد علني |
Her yerde satabiliriz yani. | Open Subtitles | و بعدها يمكننا بيعها في أي مكان |
Biz de 2000 dolara falan satabiliriz. | Open Subtitles | لذا أراهن أننا ممكن أن نبيعه بـ 2000 دولار |
Bilirsin işte, nasıl desem. Belki biraz oynayıp satabiliriz diye düşündük. | Open Subtitles | لا اعلم، لقد فكرنا في اننا قد نطوره ثم نعيد بيعه |
Eğer para işinde bu kadar gevşek olmanı engelleyebilirsem, iki ayrı yere tezgah açabiliriz, iki kat ürün satabiliriz. | Open Subtitles | لو إستعطتَ التعامل مع المال لكنا إنفصلنا بذلك سنُغطي ضعف المساحة ونبيع ضِعف كمّية السلع |
Bunu paketleyip satabiliriz. eBay'den iyi para kaldırırız. | Open Subtitles | يجب أن نضع هذا بحقيبة (ونبيعه علي موقع (إيباي |
Ya da mekânı satabiliriz. | Open Subtitles | أو يُمكننا فقط أن نقوم ببيع المكان |