Rahatça şunu dersiniz: "Yüzüklerimi satacağım; böylece sizi daha iyi bir geleceğe gönderme fırsatım olur." | TED | قد تقول، سأبيع خواتمي لأنني سأحظى بفرصة للسفر من أجل حياة أفضل. |
Çabuk ol.Bir sürü balık satacağım.Sakın gülme! | Open Subtitles | الأفضل أن نسرع سأبيع سمكاً كثيراً ولا تضحك؛ لقد ابتسمت هازئاً عندما صفعني |
Bütün fahişeler gibi ben de kapitalistim ve sırlarımı satacağım. | Open Subtitles | كسائر أعضاء مهنتي ، أنا رأسمالية و سوف أبيع أسراري |
Şu andan itibaren içkiyi sadece iki haftada bir Perşembeleri satacağım. | Open Subtitles | من الآن وصاعداً أنا فقط أقوم ببيع المشروب كل يوم خميس |
Sana yarı fiyatına satacağım.İşte gerçek pazarlık. Ne ? | Open Subtitles | ، سأبيعها لكِ بنصف السعر . تلك صفقة حقاً |
Yarın Joshua geliyor, ve bende ona çıkma teklifi edecek cesaret yok ona bir mont satacağım ve bunu cebine koyacağım. | Open Subtitles | جوشوا سيأتي، و ما دمت لا أملك الجرأة على طلب الخروج معه لذا سأبيعه معطف وأضع هذه الورقة في جيب المعطف |
Boşanırken aldığım her şeyi ona satacağım. - Ya senin payın? | Open Subtitles | سأبيع له كل ما حصلت عليه من الطلاق ماذا عنك؟ |
Çok balık satacağım. Ve sakın bana gülme. Babam beni tokatladığında sırıtıyordun. | Open Subtitles | سأبيع سمكاً كثيراً ولا تضحك؛ لقد ابتسمت هازئاً عندما صفعني |
Çabuk ol.Bir sürü balık satacağım.Sakın gülme! | Open Subtitles | سأبيع سمكاً كثيراً ولا تضحك؛ لقد ابتسمت هازئاً عندما صفعني |
Kahve satacağım Jonathan, şirket iktisaplarını planlamayacağım. | Open Subtitles | سأبيع القهوة جونثان لن أكون الرأس المدبر لعمليات سيطرة عدائية |
Bu biletleri satacağım, ve zengin olacağız. Zengin! | Open Subtitles | ثم سأبيع تلك التذاكر وسنكون أغنياء أغنياء |
Ben de mücadele edebilirim. Ve bir ev satacağım. | Open Subtitles | حسناً ، أستطيع المنافسة بشراسة وسوف أبيع منزلاً. |
Yalan söyleyeceğim değil, bir telefonda müşterilere ürün satacağım söylendi. | Open Subtitles | إذا توجب علي أن اعمل وقد قلت ذلك اتمنى أن أبيع المنتجات الى الزبائن بالتلفون, لم اعلم بأنه يجب علينا ان نضلل |
Senin vereceğin karar ise sadece yumurtaları sana mı, yoksa başkasına mı satacağım olacak. | Open Subtitles | كل ماعليك أن تقررة هل.. أبيع البيض لك أو لشخص أخر |
Bu bilgileri, sizi işe almak isteyen insan kaynakları şirketlerine ve büyük firmalara satacağım. | TED | وسأقوم ببيع التقارير لشركات الموارد البشرية والشركات الكبرى التي تريد توظيفك. |
Bu cüzdanları aldım ve sana 1500 dolara satacağım. | Open Subtitles | لدي هذه المحافظ سأبيعها لكِ ب1500 دولار. |
Yarın Joshua geliyor, ve bende ona çıkma teklifi edecek cesaret yok ona bir mont satacağım ve bunu cebine koyacağım. | Open Subtitles | جوشوا سيأتي ، و ما دمت لا أملك الجرأة على طلب الخروج معه لذا سأبيعه معطف وأضع هذه الورقة في جيب المعطف |
Tüm koleksiyonlarımı topluyorum ve onları götürüp çizgi roman dükkanına satacağım. | Open Subtitles | سأجمع كل مقتنياتي و أنزل بهم لمحل مجلات الصور المتحركة لكي أبيعها |
Klasik arabalarımın filmini yapıp internette satacağım. | Open Subtitles | أنا سأقوم بصنع أفلام عن السيارات الكلاسيكية الخاص بي وسأقوم ببيعها عبر الانترنت |
Ve yaşlanıp eğlenmekten bıktığımda, buluşumu satacağım. | Open Subtitles | وعندما اكبر بالسن وشبعت من مرحي سوف ابيع اختراعاتي |
Size biraz satmak için Evonne getirdim Evonne satacağım. | Open Subtitles | لقد دعوتكن إلى هنا لبيع بعض المستحضرات و سأبيعها مهما كلّف الأمر |
Her neyse, okul harcını karşılamak için yüzüğümü satacağım. Anneciğim! Tamam. | Open Subtitles | على كل حال، سوف أقوم ببيعه من أجلك، حسنًا، هذا يكفي |
Kendi pamuğumu yetiştirmekle kalmayıp dokuyup öyle satacağım. | Open Subtitles | اننى لن أزرع فقط القطن ، بل سأنسجه و أبيعه |
Her zaman dedim ki, ancak hak eden birine Yeşil Vadi'yi satacağım. | Open Subtitles | دائما أقول أننى سابيع اذا وجدت الشخص المناسب |
Belki demek istediğimi şimdi anlarsın. Demek istiyorum ki, burayı satacağım. | Open Subtitles | ربما الآن انت تعرف اننى أعنى هذا انا جاد, سنبيع المنزل. |
Dışarı çıkıp, karaborsa bilet satacağım. | Open Subtitles | سأخرج وأبيع بعض التذاكر المهرّبة. |
Onun adını öğrenmek için rozetimi satacağım zamanlar vardı. Bunu biliyorsun. | Open Subtitles | أنصتي، كنت فيما مضى لأبيع شارتي مقابل معرفة اسمه. |