İstesem hemen yarın 30 silahı sensiz satarım. | Open Subtitles | بإمكاني أن أبيع 30 قطعة غداً دون حتى أن أراك |
- Traktör satarım. Yaparım ve satarım. | Open Subtitles | أبيع الجرارات الزراعية، في الواقع أصنعها ثم أبيعها |
Ben olmaz. Hiçbir şey bilmiyorum. Ben bilet satarım o kadar. | Open Subtitles | ليس أنا، لا أعرف شيئاً سأبيع التذاكر لكن ذلك كل شيء |
Dürüst olmak gerekirse doğru fiyatı verirse şeytana bile satarım. | Open Subtitles | بصراحة، سأبيع البناء إلى الشيطان نفسه إن دفع السعر المناسب. |
Güzel vücutlu, mayolu bir kadınla bitniklere tıraş sabunu bile satarım. | Open Subtitles | اعطني سيدة بدينة ترتدي ثوب السباحة أنا ابيع لك أي شيء |
Batık, başarısız işletmeleri alır, ...düzene koyup tam kapasite çalışır hale getirdikten sonra satarım. | Open Subtitles | أشتري المؤسسات المفلسة والفاشلة. أنظّمها وأعيدها إلى الواجهة ثم أبيعها عادةً. |
Sana yüz papele idrarımı satarım. | Open Subtitles | يمكنني أن أبيع لك بولي في مقابل 100 دولار. |
Yaptıklarımı da fuarlarda, ya da hobi dükkanlarında, ve de internette, lanet olasıca her yerde satarım. | Open Subtitles | أبيع موادي في مناسبات الحرفيين محلات الهوايات على الإنترنت .. |
Zamanla ben bunlara 2 tablo daha satarım. | Open Subtitles | من المحتمل أن أبيع لوحتين أخرى في نفس الوقت |
Yılda 30 milyon değerinde sanat eseri satarım. | Open Subtitles | أبيع من اللوحات ماقيمته 30 مليون دولار سنويا |
Para getir yoksa haberi başkasına satarım. | Open Subtitles | أحضري النقود معك خمسمائة دولار وإلا فسوف أبيع المعلومة الى شخص آخر |
Dürüst olmak gerekirse doğru fiyatı verirse şeytana bile satarım. | Open Subtitles | بصراحة، سأبيع البناء إلى الشيطان نفسه إن دفع السعر المناسب. |
Masum değilse, silahımı sana satarım. | Open Subtitles | إذا كانت مذنبة، في هذه الحالة، سأبيع لك مسدسي. |
Kalabalığı gördüm ve belki birkaç kar külahı satarım diye düşünmüştüm. | Open Subtitles | لقد رأيت تجمهراً ظننت انني سأبيع بعض من المخروطات الثلجية |
Bunun büyük bir bölümünde daha fazla araba ve kamyon nasıl satarım diye kafa yordum. | TED | وخلال معظم تلك السنوات, كنت قلقا بخصوص كيف يمكنني ان ابيع عدد اكبر من السيارات والشاحنات؟ |
Bir şey bilmem, fikrim yok. Ben tütün satarım. | Open Subtitles | انا لا اعلم شيئا, ولا رأى لى انا فقط ابيع التبغ |
40 realini al, sana 10'a satarım. Ben senin dostunum | Open Subtitles | خد مالك، سأبيعها لك بـ10 دولارات فقط أنا صديقك يا رجل |
5 milyon dolara ya da fazlasına satarım diye. O. çocuğu kabul etmedi. | Open Subtitles | فبوسعي بيعها مقابل 5 مليون دولار أو ما شابه لكن الوغد لم يوافق على هذا |
Bir daha pazarlığıma karışıp aritmetik bilgisi taslarsan karşıma çıkan ilk tek gözlü ucubeye satarım seni,.. | Open Subtitles | لو تدخّلتِ مرة أخرى في إحدى صفقاتي وقمتِ بمساعدتي في الحساب سأبيعك لأول قافلة مهرجين مقابل علبة علكة |
Çok paraya da satarım. | Open Subtitles | لذا يجب أن أبيعه لقاء الكثير من المال أيضا |
Sadece onları alıp, değiş tokuşta satarım, ama bu kadın benim iyi niyetimden faydalanıyor. | Open Subtitles | أغليها وأبيعها في اجتماع المقايضة لكن هذه المرأة تستغل طيبتي |
Başını dertten kurtarmak için atı satarım diye düşünmüşsün. | Open Subtitles | لقد أعتقدت انه بإمكانك بيعه وتخرج من مأزقك |
Bu şey vardiya sonuna kadar giderse iyi olur yoksa onu Çin restoranına satarım. | Open Subtitles | ؟ هذا الشيء يجب أن يخرج من هنا في نهاية العمل وإلا سأبيعه لمطعم صيني |
Ben silah satarım, uyuşturucu satmam. | Open Subtitles | أنا أتاجر بالسلاح وليس المخدرات |
Hayır, ama senden memnun kalırsam sana maliyetine satarım. | Open Subtitles | لا.لكن اذا هذا مر بسلام سوف ابيعه اليك بالكلفة |
En iyisi kaymak ya da yağ yapmak. Perakende satarım. | Open Subtitles | الأفضل لهم أن يخلطوا الزبدة مع القشطة وبيعها بالتجزئة |
Önce onlara bir parça arazi satarım. | Open Subtitles | أولاً, أبيعهم قطعة أرض |