Şirketimiz zaten parasını ödediğimiz dizini satmaya çalışan birisi olduğunu belirledi. | Open Subtitles | شركتنا التقطت بعض الشائعات شخصا ما يحاول بيع القائمة التي دفعنا له |
- Ben de dün gece bankadan çalınan mücevherleri satmaya çalışan bir adam ilgili seni arayacaktım. | Open Subtitles | تلقيت مكالمة حول رجل يحاول بيع المجوهرات المسروقة من البنك ليلة أمس |
Billy Crash dışarıda bir sürü zenci kız satmaya çalışan şüpheli bir köle taciriyle uğraşıyor. | Open Subtitles | ورأيت (بيلى كراش)، في الخارج مع نخاسِ غامض، يحاول بيع مجموعة من الأحصنة له، |
Stark'ın icatlarından birini satmaya çalışan bir kaçakçı hakkında bilgi almış. | Open Subtitles | حصلت على معلومة عن شخص (يحاول بيع إحدى اختراعات (ستارك |