- O'na sadece kitap sattım, hepsi bu. - Ne tür kitaplar? | Open Subtitles | ـ لقد بعت لها بعض الكتب فقط ـ أي نوع من الكتب؟ |
...ama avluda yatıp duruyordu, ben de bir kaç ay önce sattım. | Open Subtitles | ، لكنّها كانت بالساحة منذ زمن . لذلك بعتها قبل بضعة أشهر |
Şeker kamışından doğan zararımı telafi etmek için öküz sürümü sattım. | Open Subtitles | أنا بعتُ مجموعة من الجاموس لكي أغطي خسارة مزرعة قصب السكر. |
Dinleyin beni, üzerinde sudan başka bir şey olmayan basılı kağıt sattım sadece. | Open Subtitles | انصت إلي, لقد بعته ورقاً فارغاً بدون اي شيء غير الماء والطابعات عليه |
Öncelikli olarak donanım, fakat onun dışında her şey sattım. | Open Subtitles | الخردوات في المقام الأول، لكني قمت ببيع كل شيء آخر |
26? Satıyorum. Satıyorum. 25 veren beye sattım. | Open Subtitles | حراج واحد، حراج اثنين بيعت للرجل هنا بـ 25 |
Acme Şirketinde kağıt satıyorum, ve bugün 1500 top kağıt sattım. | Open Subtitles | أنا أبيع الورق في شركة آكمي المحدودة واليوم بعتُ 1500 حزمة |
Kulüp sahibine gümrük vergisiz 100 tane Dom Perignon sattım. | Open Subtitles | لقد بعت 100 حقيبة من خالية من الظرائب لمالك النادي |
Son aylarda yalnızca bir kişiye, tanımadığım bir hizmetçiye barut ağacı sattım. | Open Subtitles | لقد بعت مسهل لشخص واحد فقط في الأشهر الأخيرة خادم لم أعرفه |
Dün dükkandaki herkes kadar mal sattım. | Open Subtitles | لقد بعت بالأمس ذات الكمية التى باعها الآخرون |
Bu tulumlar için bir de marka yarattım; böylece maliyetin beş katına sattım. | TED | وقد وضعت عليها علامة تجارية ايضا.. وقد بعتها بخمس اضعاف سعرها الاساسي |
Bu yüzden hepsini Salinas'ta sattım, ve tekrar hayvan toplamak zorundaydım. | Open Subtitles | لذا بعتها في ساليناس وكان يجب أن أجلب قطيع جديد |
Son iki yıl içinde iki ev satın aldım ve hemen sattım. | Open Subtitles | في غضون عامين اشتريت قطعتين وقد بعتها على الفور |
Ben altıncı sınıfta sakız, dokuzuncu sınıfta lolipop sattım ve lise boyunca beyzbol kartları biriktirdim. | TED | بعتُ العلكة في الصف السادس، المصاصات في صف التاسع و جمعت بطاقات البايسبول في الثانوية. |
Ben kadın başıma, tüm gün evde oturduğum halde sen eve gelmeden az önce onu yedi dinara genç bir adama sattım. | Open Subtitles | و أنا امرأة جالسة طوال النهار بالمنزل و بعته بسبعة الى شاب قبل مجيئك مباشرة |
Bende Aparicio'nun imzası vardı ama dört dolar için bir turiste sattım. | Open Subtitles | كان عندي توقيع أبريسيو لكني بعته بأربع دولارات لسائح |
Kapı kapı dolaşıp plaka koruyucuları sattım. | TED | ومن ثم بدأت ببيع واقيات لوحات التعريف للسيارت |
sattım. 4.4 milyon dolar. Teşekkürler. | Open Subtitles | بيعت ها هنا على 4.4 مليون دولار، شكرًا لكم |
İşportacılık gibi şeyler yaptım, inşaat işçilerine mantı sattım. | TED | فقمت ببعض الأمور، مثل بائعة متجولة كنت أبيع معجنات لعمال البناء. |
Tamam, o gece malı yardımcılarından birisine sattım. | Open Subtitles | حسناً، إذاً تِلكَ الليلَة بِعتُ المُخدرات لواحدٍ من مُساعديك |
Bob'un ağrı kesicileri yok. Ben onları sattım,ama bunlarda iyi. | Open Subtitles | بوب ليس لديه أى مسكنات لقد بعتهم , ولكن هذه جيده |
Gazete sattım filan, sonra Johnny Friendly beni satın aldı. | Open Subtitles | وبعت الاوراق ثم ستهم جونى فريندلى فى رعايتى ماليا |
Kendin her gün çok daha beterini yaparken, bir kaç paket sigara sattım diye peşime FBI'ı takıyorsun! | Open Subtitles | دَعوة مكتب التحقيقات الفدرالي ليَمْنعُني مِنْ البيع بضعة سجائر عندما أنت تَقوم بالأسوأُ كُلّ يوم |
Elbette, sattım ama bunun için laboratuara girmeme gerek yoktu. | Open Subtitles | طبعاً قمتٌ ببيعها لكن لم أضظر لإقتحام المخبر لأجل ذلك |
plaka koruyucuları sattım. Özellikle bir müşteriyi çok iyi hatırlıyorum; | TED | ابيع واقيات لوحات التعريف تلك لكل بيت يقع على طريقي واتذكر احد الزبائن المُتعنتين حينها |
Atlardan birini, yarış atı gibiydi, Kızılderili bir çiftlik sahibine sattım. | Open Subtitles | فيما بينهم المهر الذي قمت ببيعه على المزارع الهندي |
Ben yaptım. Uyuşturucuları alıp ben sattım. | Open Subtitles | لقد قمتُ بذلك, لقد أخذت تلك المخدرات وبعتها |