II. Dünya Savaşı sırasında yok edilmemiş hükümet bölgesindeki tek eski bina ve Federal Rektörlük'ün hemen sağında yer alır. | TED | فهو المبنى القديم الوحيد في حي الحكومة والذي لم يتم تدميره خلال الحرب العالمية الثانية، وهو قائمُ بجوار المستشارية الفيدرالية. |
Hepsi, üniversiteyi II. Dünya Savaşı sırasında bitirdi ve sonrasında çoğu görev almak üzere savaşa katıldı. | TED | جميعهم أنهوا دراستهم الجامعية خلال الحرب العالمية الثانية، وبعد ذلك ذهب أغلبهم للخدمة العسكرية. |
Fakat bu durum, 2. Dünya Savaşı sırasında değişti. | TED | ولكن تغير هذا خلال الحرب العالمية الثانية. |
Görünüşe göre Irak Savaşı sırasında ordudan şerefle terhis edilmiş. | Open Subtitles | يبدو أنه تم طردها بشرف من الجيش خلال حرب العراق. |
Sharon gizli operasyonlarımız için Irakta görevli biriydi. Körfez Savaşı sırasında. | Open Subtitles | شارون عين في العراق كجزء من عملياتنا العسكرية السرية أثناء حرب الخليج |
2. Dünya Savaşı sırasında, ABD hükûmeti ülkedeki tüm uranyuma bomba üretimi için el koydu. | TED | خلال الحرب العالمية الثانية صادرت الولايات المتحدة كل اليورانيوم المستخدم في تطوير القنابل. |
1. Dünya Savaşı sırasında taşınabilir röntgen üniteleri kurmuştur ve radyasyonun tümörler üzerindeki etkilerini incelemiştir. | TED | افتتحت وحدات أشعة متنقلة خلال الحرب العالمية الأولى، وبحثت في تأثير الإشعاع على الأورام. |
Joshua kişisel olarak Liberya sivil Savaşı sırasında 10,000'den fazla insanı öldürdüğünü iddia ediyor. | TED | جوشوا يدعي أنه شخصياً قتل مايزيد عن 10 اَلاف شخص خلال الحرب الأهلية فى ليبريا |
Birinci Dünya Savaşı sırasında yabancı ülkelerde Sam Amca'nın bir resmi.. | Open Subtitles | فى جميع اانحاء البلاد خلال الحرب العالمية الاولى |
İkinci Dünya Savaşı sırasında Brooklyn'de büyüdüm. | Open Subtitles | كنت صبياً سعيداً نسبيا كما أعتقد نشأت في بروكلن خلال الحرب العالمية الثانية |
1nci Dünya Savaşı sırasında Doğu Avrupa'da kaç tane Yahudinin öldürüldüğünü kimse bilmiyor. | Open Subtitles | لا يعرف أحد عدد اليهود الذين قتلوا في أوروبا الشرقية خلال الحرب العالمية الأولى |
Dünya Savaşı sırasında, bir İsviçre bankasında çalışan Amerikalı biri vardı. | Open Subtitles | خلال الحرب العالمية الثانية كان هنالك أمريكي يعمل في بنك في سويسرا |
Vietnam Savaşı sırasında yedi yıl Amerikan Hava Kuvvetleri için test uçuş uçakları yaptım. | TED | أمضيت قرابة السبع سنوات خلال حرب فيتنام باختبارات على الطائرات لصالح سلاح الجو. |
Portakal esansı, Vietnam Savaşı sırasında kullanılan ve bitkilerin yapraklarını dökmeye yarayan ve bu sayede Vietkong ve Kuzey Vietnam ordusunun gizlenmesini engelleyen bir ilaçtı. | TED | العامل البرتقالي كانت أوراق النباتات التي أستخدمت خلال حرب فيتنام لرفض التغطية لالفيتكونغ والجيش الفيتنامي الشمالي. |
İkinci dünya Savaşı sırasında inşa edilmiş ve soğuk savaş döneminde kullanılmış. | Open Subtitles | انها بنيت خلال حرب العالمية الثانية واستخدمت خلال الحرب الباردة |
Hayır. Benim babam olduğundan eminim. Annemle Körfez Savaşı sırasında tanışmışsın. | Open Subtitles | كلا ، أنا واثقة أنك أبي فقد التقيت أمي أثناء حرب الخليج |
Değnekle yürüyorum. Vietnam Savaşı sırasında yaralandım. | Open Subtitles | كما ترى، أنا على عكازات أنا جرحت أثناء حرب فيتنام |
Süper keskin nişancı, 1. körfez Savaşı sırasında çok meşgulmüş. | Open Subtitles | قناص مهم، كان مشغولا كثيرا أثناء حرب الخليج 1 |
Vietnam Savaşı sırasında savaş esiri olmuş Amiral Stockdale'in tecrübesine dayandım. | TED | واستخلصت من تجارب الأدميرال ستوكديل، والذي كان أسيراً في الحرب الفيتناميّة. |
"Wagram Savaşı sırasında Napolyon'un taktığı şapka." | Open Subtitles | لُبست تلك القبعة من قبل نابليون في معركة واجرام |
Bu sentin İkinci Dünya Savaşı sırasında üretildiğinin farkında mısın? | Open Subtitles | هل تُدركي أن هذا البنس سُكَّ أثناء الحرب العالمية الثانية؟ |
Lakin 100 Yıl Savaşı sırasında Güney dengeden çıktı ve ışıklar kayboldu. | Open Subtitles | لكن إبّان الحرب ذات 100 عام خرج الجنوب عن نسق التوازن لتختفي الأضواء بعدها |
Fakat Bal Tepesi Savaşı sırasında Greenbrier'ı yağmalayan birlik askerleri tarafından gözlerinin önünde öldürüldü. | Open Subtitles | قُتِلَ أمام عينها من قبل جنود الإتحاد الذين نهبو جربن براير خلال معركة تل العسل |