Kendimle savaşmayı kestim ve çevremle işbirliğinde bulunarak sorunları çözmeyi öğrendim. | TED | توقفت عن القتال مع نفسي، وتعلمت العمل مع بيئتي لحل مشاكلها. |
Pek çoğumuza savaşmayı ve tüm erkekleri bu davada birleştiren bağı öğretti. | Open Subtitles | شخص علمنا طرق القتال وهو من وطد علاقتنا من أجل هذا المسعى |
Ya iki tarafı da biz oraya ulaşabilinceye kadar savaşmayı bırakmaya ikna edebilirsek? | Open Subtitles | ماذا لو أقنعنا كلا الجانبين بالتوقف عن القتال لفترة تكفي لدخولنا إلى هناك؟ |
Artık savaşmayı bırakıp başka bir şey yapmanın vakti geldi." | TED | أظن الوقت قد حان لتتوقفي عن القتال و تفعلي شيئا مختلفا. |
Bu yüzden asla ışığınız için savaşmayı bırakmayın, çünkü en karanlık zamanlarda bile, biz sizleri görüyoruz. | TED | لذلك لا تتوقفوا أبدًا عن القتال للوقوف في النور؛ لأنه حتى في أحلك الأوقات، نحن نراكم. |
savaşmayı seviyordu ve onlardan birinde kolunu kaybetti. | TED | أحب القتال وفقد ذراعه في إحدى تلك المعارك. |
Onlar zorunlu olmadıktan sonra açıkta savaşmayı sevmezler. | Open Subtitles | هم لا يَحْبّونَ القتال في المفتوح مالم يضطروا. |
Ben sert, savaşmayı seven, kazanmak için savaşan ve vazgeçmektense ölmeyi tercih eden adamlar isterim. | Open Subtitles | كل ما أريده هو رجال أشداء يحبون القتال, يحبون الانتصار في القتال و يفضلون الموت على الاستسلام |
Savaşı Hudson Körfezindeki bir Fransız esir gemisinde geçirmektense son adama kadar savaşmayı tercih edeceklerdir. Cevabınızı aldınız, sayın Markiz. | Open Subtitles | يفضلون القتال للنهاية عن قضاء الحرب بسفينة احتجاز فرنسية بميناء هادسون |
En küçük bir şans bile savaşmayı sürdürmemiz için yeterli bir sebep değil mi? | Open Subtitles | أليست أقل فرصة للفوز كافية كى تجعلنا نستمر فى القتال |
savaşmayı kadınlara bırakmışlar. | Open Subtitles | الفرنسيين فى غايه الجبن تركوا القتال لأمره |
Kazanmanın tek yolu savaşmayı reddetmek. | Open Subtitles | السبيل الوحيد للإنتصار عليه هو منعه من القتال أصلا |
Böyle bir hayat tarzından uzaklaşmaya çalıştım ve sonunda ringde savaşmayı seçtim. | Open Subtitles | حاولت ان ابعد عن مثل هذا النوع من الحياه و اخيراً ، اخترت القتال فى الحلبه |
Eğer savaşıyorsan, savaşmayı bırak... eğer uygun adım yürüyorsan, yürümeyi bırak. | Open Subtitles | إذا كنت تقاتل، توقف عن القتال إذا كنت تزحف للقتال، توقف عن الزحف |
Eğer savaşıyorsan, savaşmayı bırak... eğer uygun adım yürüyorsan, yürümeyi bırak. | Open Subtitles | إذا كنت تقاتل، توقف عن القتال إذا كنت تزحف للقتال، توقف عن الزحف |
Her müslümana korkuyla, şüpheyle ya da nefretle bakan bir dünyayla savaşmayı seçti. | Open Subtitles | أرادت محاربة العالم الذي ينظر لكافة المسلمين بنظرة تعتريها خوف وشك أو كره |
"Asla savaşmayı öğrenemedim. Zaten bunun için çok geç." | Open Subtitles | أنا لم أتعلم في حياتي كيف أقاتل والوقت متأخر لهذا الآن |
Genç savaşç ılar direk savaşmayı sever. | Open Subtitles | الشباب ووريورز تستخدم لمثل للقتال وجها لوجه. |
Ülkesi için savaşmayı öğrenmesi gerek... ..özgür bir adam olarak büyümeli. | Open Subtitles | يحتاج أن يتعلّم كيف يحارب من أجل بلادنا، ويصبح رجلاً حرّاً. |
Gerçek bir gladyatör acı ve ıstırapla sarmaş dolaş olmayı da öğrenmiş olmalıdır, hayatı değersiz vücudundan çıkana kadar savaşmayı da. | Open Subtitles | المجالد الحقيقي متمرس على تحمل الألم والمعاناة أن يقاتل حتى تطير الحياة من جسده |
Ellerime savaşmayı öğreten parmaklarıma dövüş yeteneği veren, Tanrı adına! | Open Subtitles | باركنى يا ربى يا قوّتي التى علمت يداى كيف تحارب و أصابعي كيف تقاتل |
Hepiniz Huskarl gibi savaşmayı öğrenmek için buradasınız. | Open Subtitles | أنتم هنا جميعا لتتعلموا المحاربة مثل الجنود |
Modern, mekanize bir orduyla savaşmayı öğreteceğiz. | Open Subtitles | سوف نعلمهم ،ايها الشريف علىّ, ان يحاربوا بأسلحة متطورة |
Size toparlanıp savaşmayı emrediyorum. Toparlanın ve savaşın. | Open Subtitles | أنا آمرك بالوقوف والقتال الوقوف والقتال |
Birlikte savaşmayı bilmiyorsunuz. | Open Subtitles | وأنتم لا تعلمون كيف تقاتلون سوياً. |
En iyi general benim ve yedeklerle savaşmayı sevmem yoksa itibar kaybederim. | Open Subtitles | أنا جنرالى المفضل ... ولا أريد أن يتم أخبارى أن هناك بعض الأشخاص ضدى ... |