"savaştıklarını" - ترجمة من تركي إلى عربي

• يقاتلون
• يحاربوا
• يناضلون

Ne için savaştıklarını merak etmeye başladılar.
بدأو في التساؤل إن كان هذا هو السبب الذي يقاتلون من أجله.

İnsanlar nereye gideceklerini ya da ne için savaştıklarını bile bilmiyordu.
-إنهم لا يعرفون إلى أين هم ذاهبون أو حتى لماذا يقاتلون

İçinde savaşma arzusu olan adamlar, neden savaştıklarını bilip, kiminle savaştıklarına bakmaksızın askeri dehaların ya da, normal zekâya sahip insanların komutasında dakikada 30 mermi atabilen makineli tüfekle ya da sopayla bile mücadele edebilirler.
الرجال المتحمّسون للقتال و الذين أيضا يفهمون لماذا يقاتلون بغض النظر عمّن يقاتلون

Yemek yiyebildikleri kadar savaştıklarını umalım.
. دعنا نأمل أن يحاربوا جيداً كما يأكلوا

Ne için savaştıklarını hatırlamaları lazım.
يجب أن يتذكر هؤلاء الشبان ما يناضلون في سبيله

Ordu Hitler hükümetine karşı değil, onun için savaştıklarını zannedecek.
سيعتقدون أنهم يقاتلون لأجل حكومة هتلر و ليس ضدها

Hitler'in hükümetine karşı değil, onun için savaştıklarını zannedecekler.
سيعتقدون أنهم يقاتلون لأجل حكومة هتلر و ليس ضدها

Kämpfer'ların neden birbirlerine karşı savaştıklarını biliyor musun, Mishima-san?
ألا تعلمين لماذا الكامبفير يقاتلون ضد بعضهم ؟

Sadece korkaklar nereden geldiklerini veya kimin için savaştıklarını söylemeden saldırırlar.
وحدهم الجبناء يهاجمون دون الإعلان مِنْ أين هم أو ما يقاتلون لأجله

Kutsal bir amaç için savaştıklarını düşünüyorlar ama savunma sanayisi için savaşıyorlar.
بينما هو يقاتلون لحماية المصالح الصناعية.

Herk es savaştıklarını biliyor.
الكل يعلم أنهم يقاتلون هنا الان

Onların gece yataklarında uyurken rahat bir şekilde öldüklerini mi, yoksa bizim için gelen bu şeytanla güçlü bir şekilde ayakta durarak savaştıklarını mı?
أنك يجب أن تموت بسهولة لإنقاذ حياتهم أثناء نومهم فى الليل أو أنهم يجب أن يبقوا أقوياء وأن يحاربوا الشر الذي جاء من أجلنا ؟

Ne için savaştıklarını tam olarak biliyorlarmış. Düşündüm ki belki ben de öyle yapmalıyım.
كانوا على يقين تماماً ممّا يناضلون لأجله، و أكتشفتُ أنّني ربما أكون كذلك أيضاً.