Bir Kaliforniya bölge savcısının yargıdaki gecikmeleri anlamasına yardımcı olmamız istenmişti. | TED | فقد طلب منا مساعدة المدعي العام بمقاطعة كاليفورنيا على فهم حالات تأخر النيابة العامة بالمحكمة التابع لها. |
Bu, eyalet savcısının hiç hoşuna gitmeyecektir zira içkileri kardeşinden aldım. | Open Subtitles | لن يقبل مكتب المدعي العام بذلك لأني إشتريت هذه الأشياء من أخيه |
Beni çatıdan atan bölge savcısının bırakılması mı yoksa editörümüzün aynı masa için ikimizi karşı karşıya getirmesi mi? | Open Subtitles | أن يطلقوا سراح المدّعي العام الذي رمى بي من السطح، أو رئيس تحريرنا الذي يجعلنا نتنافس على نفس المنصب. |
Eyalet savcısının ofisine gönder, yarın ilk iş olarak imzalamasını sağla. | Open Subtitles | وأرسله إلى مكتب المدّعي العام ليوقعوه صباح الغد |
Bölge savcısının bürosundan Bay Norwalk. | Open Subtitles | السّيد نورووك من مكتب مدعي عام المنطقة |
Bölge savcısının ofisini arayıp savcıda ne olduğuna bakayım mı? | Open Subtitles | ربما نتصل المدعى العام نرى ما لدى المدعى فى ملفه؟ |
Bölge savcısının bürosuna dinleme cihazı koymak ha! Korkunç! | Open Subtitles | التنصت على مكتب المدعي العام هذا أمر شائن |
Bölge savcısının duygusuz olduğunu sanmayın. | Open Subtitles | لا تفترضوا أن المدعي العام لايشعر كباقي البشر |
Bu davalardaki deneyimimle, bölge savcısının ofisi adaletin yerini bulmasından çok görünüşünü kurtarmayı önemsiyor. | Open Subtitles | بخبرتي في هذه القضايا المدعي العام يهتم بحفظ ماء الوجه اكثر من العداله |
Bölge savcısının büyükannesi olunca, başkalarındandan daha fazla eşit olunduğunu. | Open Subtitles | المح على ان بما انك مقرب من المدعي العام في الدائرة انت لديك مميزات عن غيرك |
Eyalet savcısının eşi çalışan bir avukat ve gayet de güzel. | Open Subtitles | زوجة المدعي العام, محامية متمرسة, وجميلة المظهر أيضاً, |
Muhtemelen eyalet savcısının son çırpınışları. | Open Subtitles | ربما هي محاولة أخيرة من مكتب المدعي العام |
Bu bölge savcısının yapacağı bir şey değil. | Open Subtitles | وهذا شيء ليس من المفترض على المدّعي العام القيام به |
Bölge savcısının ofisinden birileri Joe'ya uğramış. | Open Subtitles | أحدهم من مكتب المدّعي العام اقتربَ من جو |
Evet, bölge savcısının bu işi halletmemi istediğini anladım ama ona vaktimin değerli olduğunu ve vaktim için yakınlarda bir ödeme yapmadığını hatırlat. | Open Subtitles | نعم ، أفهم أنّ المدّعي العام يودّ أن يعتني به ولكن لو ذكّرته بأنّ وقتي قيّم وهو لم يشترِ أي شيء في الآونة الأخيرة |
Hatta bölge savcısının dolandırıcılık suçlamasında bulunması için uğraşmış. | Open Subtitles | حاول حتّى جعل مكتب المدّعي العام توجيه إتّهامات بالتزوير |
Sizin için bölge savcısının ofisinden bir hanım geldi. | Open Subtitles | السيّدة من مكتب المدّعي العام هنا لأجلكَ |
Şu anda Yale'de hukuk okuyor, bölge savcısının yanında da staj yapıyor. | Open Subtitles | - انها تعمل في القانون الآن بمكتب مدعي عام المنطقة |
Eyalet savcısının karısı. | Open Subtitles | زوجة مدعي عام الولاية |
Bu Duncan'ın bölge savcısının odasında dört gün önce imzaladığı anlaşmanın bir kopyası | Open Subtitles | إنه نسخة من صفقة إدعاء (وقعها (دانكان مع مكتب مدعي عام المقاطعة منذ أربعة أيام مضت |
Peki ya Yardımcı Bölge savcısının etik soruşturması ne olacak? | Open Subtitles | ماذا عن تحقيق مساعد المدعى العام الأخلاقى؟ |
Her eyalet savcısı değişiminde kirli çamaşırlar ortaya dökülür ki yeni eyalet savcısının yüzüne patlamasın. | Open Subtitles | هجران انتقالى كل مرة يتغير فيها المدعى العام جمجمة صغيرة فى الخزانة تقرع الابواب |