Ve böylece, organizasyon ağımız genişledikçe, kendini savunmanın sadece fiziksel olmadığını öğrendim. | TED | وبسبب أن شبكتنا توسعت تعلمت أن الدفاع عن النفس ليس جسديًا فقط. |
Bu mektuplar savunmanın yararlanabileceği bilgiler içeriyorsa, size hemen 10 sterlin vermeye hazırım. | Open Subtitles | اذا كانت هذه الرسائل تحتوى على معلومات تفيد الدفاع فاٍننى مستعد لأدفع 10 |
- savunmanın olduğu sayfaya geç. Davalı tanıklık etmiş mi? | Open Subtitles | انتقلي الى مرحلة الدفاع هل استطاع المدعى عليه ان يشهد؟ |
Anlaşılmasını istediğim şey savunmanın genellikle şampiyonluğu kazanmasıdır, defans üzerine çok çalışırdım. | TED | سأرغب في الشخص الذي يدرك بأن الدفاع عادةً يفوز بالبطولات، وسيعمل عملاً شاقاً للدفاع. |
Ne var ki savunmanın ne kadar çaresiz olduğu açık. | Open Subtitles | على أية حال، إنه من الواضح أن إن الدفاع يائس |
savunmanın dediğine göre, o gün dengesiz davranışları varmış, ...polisi kışkırtmış. | Open Subtitles | الدفاع يقول بأنه تصرف بعصبية في ذلك اليوم مما أثار الشرطي |
Öyleyse yarın sabah savunmanın ilk tanığı Christian Longo'yla başlayacağız. | Open Subtitles | سنبدأ مع أول شاهد على الدفاع كريستيان لونغو غدا صباحا |
Sayın jüri üyeleri, iddia makamının ve savunmanın ifadelerini duydunuz. | Open Subtitles | سادتى اعضاء المحلفين لقد سمعتم مرافعة الدفاع, والأدعاء |
Bu at, güç bela kazanılmış bir parayla alınamaz savunmanın da inandığı gibi... | Open Subtitles | هذا الحصان الشهير لم يكن ممكنا شرائه كما يدعي الدفاع من مال جُمع بنزاهة |
Sayın yargıç, savcının tanığın ağzına tıkıştırdığı sözler için savunmanın bir şansı olmalı. | Open Subtitles | حسناً يا سيادة القاضى ، ينبغى على الدفاع أن يكون لديه الفرصة لتحدى الكلمات التى وضعت فى فم الشاهدة من قبل المدعى |
savunmanın şahit olarak iddia makamını çağırdığı bir örnek ben bilmiyorum. | Open Subtitles | إننى لم أعرف لذلك مثيل أبداً أن يستدعى الدفاع ، المدعى كشاهد له |
savunmanın en güçlü kozu senin tüm olan biteni doğrulamak, değiştirmek ya da yalanmak için mahkemede olmaman oldu... | Open Subtitles | جزء كبير من قضية الدفاع اعتمد على حقيقة أن سيدة مورتر لم تحضر إلى المحكمة لتثبت ، أو تشرح ، أو تفند تلك التعليقات |
Bu kitabı okuduğumda, savcılık makamının suçlamalarla ilgili olarak savunmanın önüne gözle görülür deliller koyamadığını görüyorum. | Open Subtitles | وبناء على هذه الأسس، لا أرى نواحي تقديم الإدعاء.. لقضية واضحة الأركان ضد الدفاع بما يتعلق بالتهم الموجهة |
Bayan Quested, bu sabah savunmanın İngiliz adaleti hakkındaki hakaretini duydunuz. | Open Subtitles | الكلام المشين الذي قاله الدفاع عن العدالة البريطانية |
savunmanın işi, senin kötü bir karakter ve bu yüzden de kötü bir tanık olduğunu kanıtlamak. | Open Subtitles | . و الدفاع يبين انك شاهده رديئة بسبب انك تملكين شخصيه رديئة |
Başyargıç, savunmanın bu bilgiden haberi yoktu. | Open Subtitles | سيادة رئيس المحكمة. الدفاع لم يكن يعرف اى شيىء عن هذه المعلومات |
savunmanın sağında onu takviye edecektir. | Open Subtitles | لذلك سيكون أمامه جهد مضاعف للدفاع من جهة اليمين |
Sayın Yargıç, orası itiraz edecekleri yer değil. Onlar savunmanın bir parçası. Bu tamamen... | Open Subtitles | حضرة القاضي، هذا ليس مكانهم ليعترضوا، إنّهم جزءٌ من الدّفاع.. |
Salondakileri ve savunmanın bazı üyelerini dünkü oturumlarda gerçekleşen hakaret içeren tutumlara ve karmaşaya müsamaha gösterilmeyeceği konusunda uyarıyorum. | Open Subtitles | إنضباط يجب أن أُحذر الجمهور وبَعْض أعضاء الدفاعِ أن السلوك المهين والمشاكسات |
Ama kendini savunmanın ilk kuralı beladan uzak durmaktır. | Open Subtitles | القاعدة الأولى بالدفاع عن النفس هي تجنب القتال |
Argyllerin, savunmanın son hattı olmak gibi bir mirasları vardı. | Open Subtitles | الكتيبه كَانَت لديها اسطورة في انها الخَطّ الأخير للدفاعِ |
Bu sabah savunmanın ses kaydını dinledim. Olağanüstüydü. | Open Subtitles | لقد سمعت لدفاعك اليوم، لقد كان مذهلًا |
savunmanın sözü nedir? | Open Subtitles | ماذا لدى المتهم من أقوال؟ |
Ama o, iyi bir savunmanın herkesin anayasal hakkı olduğuna inanırdı. Prensiplerine bağlıydı. | Open Subtitles | لكنه كان يعتقد بأنّ الجميع لديهم حق دستوري ليحظوا بدفاع جيّد، كانت لديه مبادئه الخاصة |
savunmanın işi bir buçuk saat sürdü. | Open Subtitles | استغرَق الدِفاع ساعة ونِصف. |
savunmanın gösterdiği gibi müvekkilim... sadece bilinen bir suçlunun kolay hedefi... olmaktan dolayı suçludur. | Open Subtitles | المجتمع الذي كون فيه بيته للسنوات الـ20 الماضية ولأن دفاعنا سيعرض بسرعة موكلي غير مذنب سوي .. |
Kendimizi onlara karşı savunmanın tek yolunun bu olduğuna inanıyorum. | Open Subtitles | أعتقد أنها الوسيلة الوحيدة لندافع عن أنفسنا منهم |