"sayın yargıç" - ترجمة من تركي إلى عربي

• حضرة القاضي
• سيادتك
• حضرتك
• سيادة القاضي
• حضرة القاضية
• جلالتك
• سيدتي القاضية
• سعادتكم
• ياحضرة القاضي
• شرفك
• سيدى القاضى
• سعادة القاضي
• شرفكَ
• فضيلتك
• حضرة القاضيه

Sayın Yargıç, bu bıçağın iki numaralı savunma kanıtı olarak kayıtlara geçmesini istiyorum.
حضرة القاضي اُريد أن توضع هذه السكّين كدليل دفاعي معترف من قبل الشاهد

Şu anda sunacak yeni bir delilim yok Sayın Yargıç.
ليس لدي أي دليل آخر في هذا الوقت، حضرة القاضي

Sayın Yargıç, adil olmaya çalıştığınızı fark ettim ve ben...ben o anın heyecanıyla söylenen sözler için çok üzgünüm.
إننى أدرك أن سيادتك تحاول أن تكون عادلاً إننى آسف جداً على أى ملحوظات لقد كانت وليدة اللحظة الحارة

Sayın Yargıç, tanıklık sözleşmesi yapmak için Nate Murphy'i seçtik.
حضرتك ,لقد قررنا أن نعقد أتفاقية شهاده مع نات ميرفي

Bu durumda, Sayın Yargıç, George Wilbur'u tekrar çağırmak istiyorum.
في تلك الحالة، أود إستدعاء جورج ويلبر يا سيادة القاضي

İddia makamı, son dakikada sunduğu adli kanıtla önümüzü açtı Sayın Yargıç.
الإدّعاء فتح الباب على نفسه,حضرة القاضي بتقديم الدليل العدلي في آخر دقيقة

Sayın Yargıç, bu konuda pek çok şey yazıldı, çizildi.
حضرة القاضي لقد سمعنا و قرأنا الكثير عن هذه القضية

Bu özel bir davadır, Sayın Yargıç. İyi bir hazırlık gerektirir.
هذه قضية خاصة حضرة القاضي و هي تتطلب الكثير من الإعداد

Sayın Yargıç, görülüyor ki, çok bilmiş savcımız araştırma yapmaya tenezzül bile etmemişler.
حضرة القاضي يبدو أن المدَّعي العام المثقَّف لم يكلِّف نفسه بالقيام بأي بحث

Sayın Yargıç, lütfen sanığa söyleyin bu tip patlamalarla duruşmayı engellemesinler.
سيادتك , مر المتهم أن لايستطيع أن يعطل الجلسة بهذة الصيحات

Savcılık, delil sunumunu tamamlamak için bir gün izin talep ediyor, Sayın Yargıç.
قبل أن تتخذ القرار بإستكفاء الشهود نود إمداد القضية ليلة آخرى يا سيادتك

Sayın Yargıç, Bölge Savcılığı'yla görüştüm. Savcılık, tüm suçlamaların düşürülmesini talep ediyor.
سيادتك , لقد تحدثت مع النائب العام الولاية ترغب بإسقاط كافة التهم

Sayın Yargıç, davalının yayınladıklarını kanıt olarak 211 girmek istiyorum.
حضرتك أود إدخال 211 من مواضيع المتهم كجزء من الادله

Sayın Yargıç, Rowby Canton'un sözleşme süresi gece yarısına kadar dolmamıştı.
عقد روبي كانتون لم ينته حتى منتصف تلك الليله , حضرتك

Sayın Yargıç, birşeyin saçma görünmesi, onun öyle olduğu anlamına gelmez.
سيادة القاضي ليس لأن الشيء يبدو سخيفاً يعني أنه ليس حقيقياً

Sayın Yargıç, erken bir öğle yemeği molası vermemiz mümkün mü?
حضرة القاضية كنّا نتسائل إن كان بوسعنا التوقف مبكراً لأجل الغداء

Sayın Yargıç, bu adam ve adamları 100'den fazla insanı öldürdü.
جلالتك , هذا الرجل و اتباعه قتلوا أكثر من 100 شخص.

Sayın Yargıç, ...üçüncü parti adayının oyları % 3.2 de kalmış.
سيدتي القاضية نسبة التصويت لمرشح الحزب الثالث لا تتجاوز 3,2 بالمئة

Sayın Yargıç, savunma, iddia mantık dışı olduğundan beraat talep ediyor.
سعادتكم, الدفاع يتحرك لرفض هذه الحالة بشكل غير معقول

Asıl olay, Sayın Yargıç, büyükannem o parayı alıp anneme veriyor.
الأمر هو ياحضرة القاضي , جدتي تعطي المال لوالدتي

Biz cinayet olduklarına inanıyoruz Sayın Yargıç.
نعتقد بإنّهم كانت في الحقيقة جرائم قتل، شرفك.

Sayın Yargıç bu görüşmeler sırasında savunma avukatının yaptığı hafifliğe itiraz ediyorum.
يمكنك أن تنزل سيدى القاضى إننى أعترض على هذه المذكرة الهزلية

Başka sorum yok Sayın Yargıç. Pekâlâ, söz verdiğim gibi, sizinle şimdi ve sonra da görüşeceğim.
لم تعد لدي أسئلة يا سعادة القاضي كما وعدتكم، سألقى عليكم بعض الأسئلة من حين إلى آخر

- İtiraz ediyorum Sayın Yargıç.
للحُصُول علاه بَرّأَ، يُصحّحُ؟ الإعتراض، شرفكَ.

Sayın Yargıç, bunun çok mat bir cila olduğunu görüyorsunuz, ordu tarafından kullanılana benzer bir cila, amacı, namlu üzerindeki herhangi bir yansımanın kullanıcıyı açığa çıkarmamasıdır.
فضيلتك ستلاحظ ان له نهاية باهتة للغاية نهاية مماثلة له تستخدم في الجيش الغرض من هذا الا يكون هناك انعكاس على ماسورة البندقية سيكشف مكان المستخدم

İtiraz ediyorum, Sayın Yargıç, bu resmi bir hokey pozisyonu değil.
اعتراض، حضرة القاضيه ليس مركز هوكي رسميا