"sayıya" - ترجمة من تركي إلى عربي

• الرقم
• لعدد
• احتساب

Fakat şimdi, sadece yazdan önceki birkaç hafta ve yaz başında bu sayıya 300 bin kişi daha eklenecekti.
لكن الآن ، خلال أسابيع قليلة فقط من الربيع وبدايات الصيف ذلك الرقم سيزداد الى أكثر من 300 ألف

Ama daha fazla insan ve daha büyük bir zenginlik ile, bu sayı 2 ila 4 milyar araba arasında bir sayıya yükselecek yüzyılın ortasına kadar.
ولكن مع تزايد الناس وازدياد الازدهار حول العالم ذلك الرقم سوف يزيد لحوالي ثنان واربعة بليون سيارة في منتصف القرن.

(Gülüşmeler) Ama bu sayı bile başka bir sayıya kıyasla çok küçük: sonsuz.
وحتّى ذلك الرقم هو صغير جدا مقارنة بآخر: اللانهاية.

Diğer hesaplamalar, enfeksiyon sayısının yaklaşık iki katı bir sayıya ulaştığını kaydeder.
بعض التقديرات الأخرى لعدد الإصابات تضاعف هذا الرقم.

Kulağa deli saçması geliyor ama her grup belirli bir sayıya ulaşmak zorunda sanki.
يبدوا مجنوناً و لكن الأمر و كأن كل مجموعة يجب أن تصل لعدد ما

Saat 9:00'la 10:00 arasına ittiğim özet-geç haberleri bu sayıya dahil değil.
بدون احتساب أنني أكون الأول وأنا أدفع من 9:

Bu sayıya kuyruk bölümündekiler dahil değil.
وهذا بدون احتساب قسم ذيل الطائرة

Çok basit dostum. Kazanacağını düşündüğün sayıya oyna.
مثال ياصديقي احزر الرقم الذي تعتقد أنه الفائز

Mükemmel sayıya ulaşmak için sadece iki kişi daha gerekli.
نحن نحتاج فقط اعدادين لنصل الرقم المثالي

Yani yarın gezegenin bir yerinde bu sayıya göre, bir çeşit faci sebebiyle 81 kişi ölecek...
نبدأ بهذه غداً في مكان ما في الكوكب هذا الرقم يتنبأ أن 81 شخص سيموتون في حادث مأساوي

Beyler, buradaki sayıya bakacak olursanız çok kafamı karıştırıyor.
أيها السادة ، لو تلقون نظرة . على هذا الرقم هنا . هذا الرقم يحيرني

Senin kesin bir sayıya mı ihtiyacın var... öldürdüğüm insanların günahından beni arındırmak için? Hayır, sanırım ortalama bir rakam yeterli olur.
هل تحتاج لتعرف الرقم بالضبط لكل .. لكل الذين قتلتهم لتغفر لي ? لا ، أعتقد أن ..

Her sıradaki kilitlerin toplam sayısı bir asal sayıya denk geliyor.
عدد الأقفال في كل صف يصل لعدد أولي

Zamanla, Niklaus'un düşmanları büyüdü bu kadar sayıya ulaşınca, dünyadan el etek çekmekten başka çaremiz kalmadı.
بمرور الزمن تزايد أعداء (نيكلاوس) لعدد لا يحصيه العدّ فاضطررنا للانسحاب بدهاءٍ من العالم.