Onun bu yaptığının, kendime olan saygımı etkilemediğini görmesini istiyorum. | Open Subtitles | اردتها ان ترى ان ذلك لم يأثر على احترامي لذاتي |
Ölümünden günler sonra hep şunu düşündüm durdum belki de benim hatamdı, yine de, ne yapıp etti saygımı kaybetmeyi başardı. | Open Subtitles | بعد أيام من موتها ... ظللت أفكر ربما كان هذا خطأي في نهاية المطاف و إنها فعلت ما فعلته وفقدت احترامي |
Size saygımı kaybediyorum. Neredeyse başarıyordunuz. | Open Subtitles | إنني أفقد احترامي لكم يا رفاق لقد كنتم قريبين من الهروب منا |
Bu şapka kendime olan saygımı yokediyor ve hala nöbet geçirmedim. | Open Subtitles | هذه القبعة تهدم إحترامي ذاتي ولم تحدث نوبة |
İyi biriydi, saygımı ve şefkatimi kazandı. Ve fazla insanı sevmem. | Open Subtitles | كان رجلاً صالحاً، كسب إحترامي ومودّتي وأنا لا أحبّ الكثير من الناس |
Her ikisi de saygımı hak etmiyordu bu yüzden benden saygı görmediler. | Open Subtitles | ولا أي من هؤلاء الرجال أستحق إحترامى , لذا لم يحصلوا عليه |
Eğer saygımı kazanmak istiyorsan, bu telefona bakmazsın. | Open Subtitles | أنظر, لو أردت أحترامي لن تجيب على هذا, حسناً؟ |
Benim kıyafetlerimi aldılar, haklarımı aldılar, kendime olan saygımı aldırlar. | Open Subtitles | تَرين، لقد جَرَّدوني مِن ملابِسي، لقد جَرَّدوني مِن حقوقي جَرَّدوني مِن احترامي لنَفسي |
Diğer taraftan, sen, benim saygımı kazanacak kadar korkunç değilsin. | Open Subtitles | أنت على الكفة الاخرى لست مؤهلا لتنال احترامي |
Öğrenci Temsilcisi saygımı kazanınca elini sıkarım kaltak. | Open Subtitles | عندما تحوز قائدة الطالبات على احترامي عند ذلك سوف اصافح يدها ايتها الغبية |
Kendi adıma konuşuyorum, benim de size olan saygımı kaybettiniz ve muhtemelen bir daha asla geri kazanamayacaksınız. | Open Subtitles | وعن نفسي، لقد خسرتم احترامي وفي الغالب لن تستعيدوه أبداً |
Ama mahkemede kullanması için eşinize bilgi vermeye başladığınız gün size olan saygımı kaybettim. | Open Subtitles | لاستخدامها في المحكمة ، ذلك هو اليوم الذي فقدت فيه احترامي لك |
Oraya saygımı iletmek için yalnız gidecektim ama, açıkçası kendimi kötü hissetmeye başlıyorum. | Open Subtitles | كنت سأذهب هناك وحيدا وأظهر احترامي يجب ان أكون صريحا , انه يبدأ بشعور مثل الخاسر الأكبر |
Kendime olan saygımı ve iffetimi. | Open Subtitles | احدهما احترامي لنفسي, الامر الاخر الاحتشام. |
Müstehcen film bağımlılığım ve bunu kabullenmemem yüzünden ailemi, işimi ve kendime saygımı kaybettim. | Open Subtitles | إدماني على مشاهدة الأفلام الاباحية و عدم رغبتي في مواجهة الأمر أدي بي إلى فقدان عائلتي وظيفتي ، و احترامي لنفسي |
Tamam, sana olan bütün saygımı yitirdim. | Open Subtitles | اوهـ اوهـ , حسناً , انا فقط فقدت كل إحترامي لك |
Bacaklarına çok güveniyor olmalısın. saygımı kazandın. | Open Subtitles | لا بدّ أنّكَ تثق في ساقيكَ كثيراً، لكَ خالص إحترامي. |
Yüzlerce kez hata yaptığım onaylandı ve bugün, bizi yeni bir seviyeye taşıyan bu adama saygımı sunmak istiyorum. | Open Subtitles | حسناً, لقد أثبت أنني ,مخطئ مئات المرات و, اليوم, إحترامي لهذا الرجل إرتقى إلى مستوى جديد كلياً |
Eğer saygımı istediyse, bunu söylemesi yeterdi. | Open Subtitles | إذا كان يريد إحترامي كان يجب أن يخبرني بذلك منذ البداية |
- Git buradan ! - Lütfen, saygımı göstermek istiyorum. | Open Subtitles | إذهب من هنا أرجوكى ، أنا أريد إظهار إحترامى |
Sonunda düşman olduysak da, bir zamanlar William Howe benim saygımı kazanmıştı. | Open Subtitles | على الرغم من انتهاء الحال بنا كأعداء لقد كان ويليام هاو رجل أستحق أحترامي لمرة |
Rütbemi kaybettim, Yuri, ama kendime saygımı kaybetmedim. | Open Subtitles | فقدت رتبتى, يوري, لكنّ ليس احترامى لذاتي |
Sadece saygımı göstermek için geldim. | Open Subtitles | أردت أن أقدّم تعازيّي. |