ويكيبيديا

    "saymazsak" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • عدا
        
    • باستثناء
        
    • بإستثناء
        
    • ماعدا
        
    • بخلاف
        
    • بصرف النظر عن
        
    • تحسب
        
    • بغض النظر عن
        
    • بأستثناء
        
    • عدى
        
    • بغضّ النظر عن
        
    • وبصرف النظر عن
        
    • لم تحسبي
        
    • إحتساب
        
    • إن حسبت
        
    Sizden uzak kalmamı saymazsak, o kadar da kötü değil. Open Subtitles عدا أنه يفصلنى عنكم يا أحبائى, فهو ليس بهذا السوء
    Kahve Prensi'ndeki en iyi kahve yapıcısı benim, müdür Hong'u saymazsak. Open Subtitles أنا أفضل صانعة قهوة في القهوة الأمير، ما عدا المدير هونغ.
    Çay için uğrayan diğer bunakları saymazsak hiçbir şey yapmıyor patron. Open Subtitles ما عدا رجال آخرون توقّفوا لشرب الشاي، لا شيء، يا زعيم.
    Hayatımda bir gün bile hastaneye gelmemiştim bademciklerimin alındığı zamanı saymazsak. Open Subtitles لم اقضي يوما كاملاً في حياتي بالمستشفى باستثناء حين ازلت اللوزتين..
    Yardıma geldik. Tıpkı eski günlerdeki gibi. Senin evli olmanı saymazsak. Open Subtitles نحن هنا للمساعدة , كالأيام الخوالي بإستثناء كونك متزوجاً وكل شيئ
    Denizci olmak çok kötü bir meslek değil, düşman denizaltılarını saymazsak tabi ki. Open Subtitles حسنا، هى ليست حياة سيئة، جندي البحرية، ماعدا الغواصات.
    Güzel bir günde, parkın keyfini çıkartmayı saymazsak, ne sabıkası olan, ne de reşit olan bu delikanlı ucundan bile kanunsuz sayılabilecek ne gibi bir aktivitede bulundu? Open Subtitles اذا بخلاف الاستمتاع بيوم جميل في الحديقة الذي لديك فرصة ضئيلة لاثبات انه مخالف للقانون
    Hayatımda bir gün bile hastaneye gelmemiştim bademciklerimin alındığı zamanı saymazsak. Open Subtitles لم أدخل المستشفى يوماً في حياتي، عدا عندما أزلت اللوز
    Saç kesmenin bir kanununu yok ki tabii saçı kesilen herkese kafasını arkasını göstermeyi saymazsak. Open Subtitles ما من قوانين في الحلاقة عدا عرض مؤخرة رأس كل زبون
    Onun uçurumdan düşüp durduğu zamanı saymazsak. Open Subtitles عدا تلك المرة التي لم يتوقف عن الوقوع من الجرف
    Geçen hafta onu ve 12 arkadaşını buz pistine götürdüğümü saymazsak, tabii. Open Subtitles ما عدا الليلة الماضيه حيث اخذتها هي و 12 من اصدقائها للتذلج على الثلج
    Sevgilimi yürütmesini saymazsak... siz ikiniz mükemmel bir çiftsiniz. Open Subtitles عدا الحقيقه انها تضاجع صديقى انتما زوج مثالى.
    Ben de öyle. Son sınıf olmamı ve üniversitede olmamı saymazsak. Open Subtitles وأنا أيضاً، عدا أنني في مراحل التخرّج، وفي الكلّية
    Bana sorarsan, bunu karısı yaptı, sinir bozucu tanığını saymazsak. Open Subtitles إذا سألتني اعتقد انها الزوجة باستثناء هذه المزعجة لديها اثبات
    Mucizeleri saymazsak, boynumu da kıracaktın. Open Subtitles و باستثناء المعجزات لقد كسرتم رقبتي، أيضا.
    Uzun, esmer ve yakışıklı olmasını saymazsak, iğrençtir. Open Subtitles باستثناء وطوله قامته، مظلم وووسيم، مقرف.
    Son on yılımı bisiklette geçirdim, merdiven arabasını saymazsak tabii. Open Subtitles لقد قضيت أخر 10 أعوام على دراجة بإستثناء السيارة السلم
    Evet, önceki altı hız ihlallerinizi saymazsak kanunlara saygılı bir vatandaş gibi görünüyorsun. Open Subtitles حسناً، بإستثناء إنتهاك السرعة الزائدة لست مرات
    Tek başımaydım, açgözlü dostlarımı saymazsak tabi. Open Subtitles أنا كُنْتُ تماماً لوحدي، ماعدا أصدقائِي الطمّاعينِ.
    Ortalıktaki alet edevatı saymazsak, insanların hayallerini süsleyecek bir ev. Open Subtitles بخلاف الأجهزة فهو منزل يحلم الناس بالعيش به
    - Partideki adamları saymazsak, orada 32 kadın, 17 çocuk var. Open Subtitles بصرف النظر عن الرجال في جماعتك هناك 32 نساء و 17 اطفال
    Bir daha domuz salamı yiyemeyeceğimi saymazsak. Open Subtitles إن لم تحسب الأيام الباقية لي لم أكل فيها طعامي المفضل , فالطبع
    Korkarım ki, hepsi bundan ibaret efendim, bu ufak şeyi saymazsak. Open Subtitles حسناً, أخشى أن هذا كل شيء, سيدي بغض النظر عن هذا الشيء البسيط
    Reuben kılını saymazsak, sanırım epey iyi geçti. Open Subtitles بأستثناء موضوع تسمية روبين هايكوب أعتقد ان االموضوع سار بشكل جيد
    Herkesin korkmuş ve borsanın çok daha düşük olmasını saymazsak daha çok 20. yüzyıla benziyor. Open Subtitles إنه كالقرن الذي قبله عدى ان الجميع خائف وسوق الأسهم أقل بكثير
    Hangi rüzgar attı seni buraya son derece büyük tatlıyı saymazsak? Open Subtitles إذن ما الذي جلبكِ للمنزل، بغضّ النظر عن حلوى كبيرة بسخافة؟
    Hiçbir kanıtımızın, şüphelimizin veya ipucumuzun olmamasını saymazsak. Open Subtitles وبصرف النظر عن كامل عدم وجود أدلة مشتبه بهم أو أي شيء يقودنا لحلها
    Verandanın altında annemin erkek arkadaşından saklandığım yazı saymazsak. Open Subtitles ما لم تحسبي الصيف الذي قضيته تحت الشرفة الأمامية لصديق أمي الجديد.
    O... sonuncudan iki öncekiydi, ofisteki küçük olayı saymazsak ki bu konuda sana güveniyorum, çünkü ortaya çıkarsa sokağa atılırım, bilmem anlatabildim mi? Open Subtitles - آخر حبيبين عرفتهما - مع عدم إحتساب ... علاقة صغيرة في العمل وأنا أخبرك بذلك ، لأني أثق بك .. ولو علم أحد بالأمر
    Tabii, on üç yaşımdayken kampta öpüştüğüm Becca Weiner'i saymazsak. Open Subtitles إلا إن حسبت بيكا وينر عندما كنا في المخيم وأنا في الثالثة عشر

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد