Sizden uzak kalmamı saymazsak, o kadar da kötü değil. | Open Subtitles | عدا أنه يفصلنى عنكم يا أحبائى, فهو ليس بهذا السوء |
Kahve Prensi'ndeki en iyi kahve yapıcısı benim, müdür Hong'u saymazsak. | Open Subtitles | أنا أفضل صانعة قهوة في القهوة الأمير، ما عدا المدير هونغ. |
Çay için uğrayan diğer bunakları saymazsak hiçbir şey yapmıyor patron. | Open Subtitles | ما عدا رجال آخرون توقّفوا لشرب الشاي، لا شيء، يا زعيم. |
Hayatımda bir gün bile hastaneye gelmemiştim bademciklerimin alındığı zamanı saymazsak. | Open Subtitles | لم اقضي يوما كاملاً في حياتي بالمستشفى باستثناء حين ازلت اللوزتين.. |
Yardıma geldik. Tıpkı eski günlerdeki gibi. Senin evli olmanı saymazsak. | Open Subtitles | نحن هنا للمساعدة , كالأيام الخوالي بإستثناء كونك متزوجاً وكل شيئ |
Denizci olmak çok kötü bir meslek değil, düşman denizaltılarını saymazsak tabi ki. | Open Subtitles | حسنا، هى ليست حياة سيئة، جندي البحرية، ماعدا الغواصات. |
Güzel bir günde, parkın keyfini çıkartmayı saymazsak, ne sabıkası olan, ne de reşit olan bu delikanlı ucundan bile kanunsuz sayılabilecek ne gibi bir aktivitede bulundu? | Open Subtitles | اذا بخلاف الاستمتاع بيوم جميل في الحديقة الذي لديك فرصة ضئيلة لاثبات انه مخالف للقانون |
Hayatımda bir gün bile hastaneye gelmemiştim bademciklerimin alındığı zamanı saymazsak. | Open Subtitles | لم أدخل المستشفى يوماً في حياتي، عدا عندما أزلت اللوز |
Saç kesmenin bir kanununu yok ki tabii saçı kesilen herkese kafasını arkasını göstermeyi saymazsak. | Open Subtitles | ما من قوانين في الحلاقة عدا عرض مؤخرة رأس كل زبون |
Onun uçurumdan düşüp durduğu zamanı saymazsak. | Open Subtitles | عدا تلك المرة التي لم يتوقف عن الوقوع من الجرف |
Geçen hafta onu ve 12 arkadaşını buz pistine götürdüğümü saymazsak, tabii. | Open Subtitles | ما عدا الليلة الماضيه حيث اخذتها هي و 12 من اصدقائها للتذلج على الثلج |
Sevgilimi yürütmesini saymazsak... siz ikiniz mükemmel bir çiftsiniz. | Open Subtitles | عدا الحقيقه انها تضاجع صديقى انتما زوج مثالى. |
Ben de öyle. Son sınıf olmamı ve üniversitede olmamı saymazsak. | Open Subtitles | وأنا أيضاً، عدا أنني في مراحل التخرّج، وفي الكلّية |
Bana sorarsan, bunu karısı yaptı, sinir bozucu tanığını saymazsak. | Open Subtitles | إذا سألتني اعتقد انها الزوجة باستثناء هذه المزعجة لديها اثبات |
Mucizeleri saymazsak, boynumu da kıracaktın. | Open Subtitles | و باستثناء المعجزات لقد كسرتم رقبتي، أيضا. |
Uzun, esmer ve yakışıklı olmasını saymazsak, iğrençtir. | Open Subtitles | باستثناء وطوله قامته، مظلم وووسيم، مقرف. |
Son on yılımı bisiklette geçirdim, merdiven arabasını saymazsak tabii. | Open Subtitles | لقد قضيت أخر 10 أعوام على دراجة بإستثناء السيارة السلم |
Evet, önceki altı hız ihlallerinizi saymazsak kanunlara saygılı bir vatandaş gibi görünüyorsun. | Open Subtitles | حسناً، بإستثناء إنتهاك السرعة الزائدة لست مرات |
Tek başımaydım, açgözlü dostlarımı saymazsak tabi. | Open Subtitles | أنا كُنْتُ تماماً لوحدي، ماعدا أصدقائِي الطمّاعينِ. |
Ortalıktaki alet edevatı saymazsak, insanların hayallerini süsleyecek bir ev. | Open Subtitles | بخلاف الأجهزة فهو منزل يحلم الناس بالعيش به |
- Partideki adamları saymazsak, orada 32 kadın, 17 çocuk var. | Open Subtitles | بصرف النظر عن الرجال في جماعتك هناك 32 نساء و 17 اطفال |
Bir daha domuz salamı yiyemeyeceğimi saymazsak. | Open Subtitles | إن لم تحسب الأيام الباقية لي لم أكل فيها طعامي المفضل , فالطبع |
Korkarım ki, hepsi bundan ibaret efendim, bu ufak şeyi saymazsak. | Open Subtitles | حسناً, أخشى أن هذا كل شيء, سيدي بغض النظر عن هذا الشيء البسيط |
Reuben kılını saymazsak, sanırım epey iyi geçti. | Open Subtitles | بأستثناء موضوع تسمية روبين هايكوب أعتقد ان االموضوع سار بشكل جيد |
Herkesin korkmuş ve borsanın çok daha düşük olmasını saymazsak daha çok 20. yüzyıla benziyor. | Open Subtitles | إنه كالقرن الذي قبله عدى ان الجميع خائف وسوق الأسهم أقل بكثير |
Hangi rüzgar attı seni buraya son derece büyük tatlıyı saymazsak? | Open Subtitles | إذن ما الذي جلبكِ للمنزل، بغضّ النظر عن حلوى كبيرة بسخافة؟ |
Hiçbir kanıtımızın, şüphelimizin veya ipucumuzun olmamasını saymazsak. | Open Subtitles | وبصرف النظر عن كامل عدم وجود أدلة مشتبه بهم أو أي شيء يقودنا لحلها |
Verandanın altında annemin erkek arkadaşından saklandığım yazı saymazsak. | Open Subtitles | ما لم تحسبي الصيف الذي قضيته تحت الشرفة الأمامية لصديق أمي الجديد. |
O... sonuncudan iki öncekiydi, ofisteki küçük olayı saymazsak ki bu konuda sana güveniyorum, çünkü ortaya çıkarsa sokağa atılırım, bilmem anlatabildim mi? | Open Subtitles | - آخر حبيبين عرفتهما - مع عدم إحتساب ... علاقة صغيرة في العمل وأنا أخبرك بذلك ، لأني أثق بك .. ولو علم أحد بالأمر |
Tabii, on üç yaşımdayken kampta öpüştüğüm Becca Weiner'i saymazsak. | Open Subtitles | إلا إن حسبت بيكا وينر عندما كنا في المخيم وأنا في الثالثة عشر |