Kendimiz için bir şeyler seçerken çok fazla vakit harcarız ve yapabileceğimiz müşterek seçimlere çok az kafa yorarız. | TED | لقد قضينا الكثير من الوقت في اختيار الأشياء لأنفسنا و بالكاد تنعكس على الخيارات المجتمعية التي يمكننا القيام بها |
Bilimde yöneleceğiniz alanı seçerken, sizde derinden ilgi uyandıran yeterliliğiniz seviyesinde bir konu bularak, bu konuya odaklanmanız oldukça önemlidir. | TED | من المهم في اختيار اتجاه العلم لإيجاد الموضوع على مستواك من الكفاءة الذي يثير اهتمامك بعمق، والتركيز على ذلك. |
Yani yurt odasına TV seti alırken harcadığın zaman çalışacağın bölümü seçerken harcadığından daha fazla. | TED | فأنت تمضي وقتًا أطول في اختيار جهاز تلفزيون لغرفة نومك، من الوقت الذي تمضيه في تحديد تخصصك أو مجال دراستك. |
Bir dahaki sefere rehine seçerken iki paralık keş bir zenci seçmesen iyi edersin. | Open Subtitles | تعرف, في المرة القادمة عندما تختار درع بشري . أفضل لك ألا تختار زنجي غبي و أحمق |
Üniversite mezununun iş seçerken biraz aklını kullanacağını düşünürsün. | Open Subtitles | كنتِ تعتقدي أن خريجة الجامعة سوف تختار عملها بحكمة أكثر |
İnsan bazen partnerini seçerken hata yapabilir. | Open Subtitles | أحياناً قد يخطئ الشخص في إختيار شريك الحياة |
Ayrıca gözetim ekiplerini seçerken onun objektif tespitlerine de güveniyorum. | Open Subtitles | كذلك سأكون واثقا في نزاهته عند إختيار فِرق المراقبة |
Eşcinsel, kültürel bir terim, fakat bu durumda partner seçerken cinsiyet konusunda kısıtlı olmadığımı ifade ediyor. | TED | كلمة شاذ هي مصطلح ثقافي، ولكن في هذه الحالة، تشير إلى كوني غير مقيّدة بجنس معين عندما يتعلق الأمر باختيار شركاء. |
- Meslekleri seçerken oyuna dahil olur. | Open Subtitles | اخبركم ان السياسة الشخصيه لـ عامل الأسقف تلعب دور رئيسياً في اختيار الوظيفه |
Sen takım seçerken, ben o atışı yapacağım. | Open Subtitles | لذا حين يتم اختيار اللاعبين سأنفذ تلك الضربة |
Bir dahaki sefere enstrüman seçerken bunları hesaba kat. | Open Subtitles | في المرة القادمة، فكّر مرتين قبل اختيار أدواتك |
Rol seçerken aklına hiçbir şey gelmesin, tamam mı? | Open Subtitles | لا تتجرأ على أخذ أي أفكار من اختيار الممثلات, هل تفهم؟ |
Koca seçerken bu huyu işe yarayabilir. | Open Subtitles | وفي بعض الأحيان هو شيء جيد مثل عندما يتعلق الأمر في اختيار الزوج |
Marrot'un BBC'de sarf ettiği talihsiz sözler, Dışişleri Bakanı seçerken "papağanı gözünden vurmadığımızın" ispatı sanki. | Open Subtitles | اختيار ماروت الغير موفق للكلمات في المقابلة التي اجراها على بي بي سي |
Yani, dişi en yüksek sesli ve hızlı bağıranı seçerken aynı zamanda yavrularına baba olarak en güçlü ve dayanıklı erkeği seçmektedir. | Open Subtitles | وفى إلتقاط الصوت الأعلى والأسرع تختار الأنثـى أيضاً الذكـر الأصلح والأكثر نشاط لأن يكون أبً لنسلها |
O yüzden elbise seçerken giymiş gibi hissedip kendine şunu sor: | Open Subtitles | لذا و قبل ان تختار اي شيء فكر بنفسك و انت ترتديه و قل لنفسك: |
Ama adamını seçerken zekice davran. | Open Subtitles | و لكن يجب أن تتحلى بالقليل من الصبر عندما تختار الرجل |
Aslında alerjim olan yiyeceklerin listesi bu. Yani menü seçerken menüde bulunmayacak yiyeceklerin listesi. | Open Subtitles | لا ، مجرد قائمة لأطعمة أعاني من حساسية منها لذا عندما تختار المكان |
Kilise seçerken önem verilmesi gereken üç şey vardır. | Open Subtitles | الآن,هناك ثلاثة أشياء توضع بعين الإعتبار عند إختيار الكنيسة |
Röportaj için kıyafet seçerken yardım gerekiyor,tamam mı? | Open Subtitles | أحتاج لمساعدة من أجل إختيار زي من أجل المقابلة, حسنا؟ |
Önceliğimizi seçerken belli meslek alanlarını göz önünde bulundurmalıyız. | Open Subtitles | عند إختيار تركيزنا، يجب أن نعتبر بعض المهن. |
Kütüphanecileri seçerken... bunu farklı yollarla çözüyorlar. | Open Subtitles | عندما يتعلق الأمر باختيار أمين المكتبة حسنا؛ لديها طريقة غريبة لإدارة العمل بنفسها |