| Telefon bankacılığı, seçmenlerle konuşmak, çünkü çoğunun birçok şüphesi var ve nasıl oy vereceklerini bilmiyorlar. | TED | المعاملات المصرفية عبر الهاتف، التحدث إلى الناخبين، لأن لدى كثيرٍ من الناخبين شكوكًا، ولا يعرفون كيف ينتخبون. |
| seçmenlerle dürüst bir bağ kurmaya başlamalısın. | Open Subtitles | يجب أن تبدأ بتكوين روابط صادقة مع الناخبين |
| Biliyorsunuz, genellikle seçmenlerle doğrudan konuşmak için şansım olmaz. | Open Subtitles | أنتتعرف,ليسفيكثير منالأحيانتحصلعلىفرصة للتحدثمباشرةمع الناخبين |
| Hayır, çoğunlukla sadece talepleri ya da problemleri olan şehirden seçmenlerle çalıştı. | Open Subtitles | لا ،انة غالباً يعمل مع الناخبين من الولايه الذى لدية طلبات او مشاكل |
| Kendisini kaydettirdi ve sonra, gelen ön seçim için eğitim aldı ve seçim gününde sadece çıkarma dağıtmıyor seçmenlerle konuşarak insanları oy vermeye teşvik ediyor ve yoldan geçenlerle seçim hakkında konuşuyordu. | TED | سجّل نفسه، ومن ثم تعّلم عن الانتخابات التمهيدية المقبلة وفي يوم الانتخابات، كان هناك لا يوزع الملصقات وحسب، بل يدردش مع الناخبين ويشجع الناس ليصوتوا، ويتحدث مع العابرين عن الانتخابات. |
| Bağımsız seçmenlerle ilgili her şey yolunda mı? | Open Subtitles | كل شيء جيد مع الناخبين المستقلين؟ |
| Gelecek seçimlerde bayan seçmenlerle bir sorun yaşayabilir miyiz? | Open Subtitles | تَقُولُ بأنّنا كَانَ عِنْدَنا a مشكلة مَع الناخبين النسائيِ في هذا الإنتخابِ القادمِ؟ |
| Oysa bu denge, seçmenlerle sçilenlerin kurduğu bir denge. | Open Subtitles | بدلا عن، تعلمون، الناخبين والمنتَخَبين. |
| seçmenlerle konuştum. | Open Subtitles | الناخبين تحدثوا |