| İşte bu yüzden Seattle'daki en iyi yayıncı sensin Sam. | Open Subtitles | لهذا يا سام أنت أفضل ناشر في سياتل. |
| O Cecil. Seattle'daki en iyi duvarcı ustasıdır. | Open Subtitles | إنه سيسيل أفضل رجل للأسقفه في سياتل |
| Molly, bana Seattle'daki en sert havlulara sahip otelde özellikle mi yer ayarladın, yoksa tesadüfen mi oldu? | Open Subtitles | فندقاً ذا مناشف خشنه في "سياتل" أم أنها كانت مصادفه؟ |
| Seattle'daki en büyük uyuşturucu kaynağına yanaşmıştım. | Open Subtitles | سيطرت على أكبر مصدر للمخدرات في سياتل |
| Belki de Seattle'daki en sağlıklı kişisin. | Open Subtitles | ربما تكوني أصح شخص في سياتل |
| Şu anda Seattle'daki en yetkili ses Jordan Collier'a ait. | Open Subtitles | صوت السلطة العالي في سياتل الآن لـ(جوردن كولير) |
| Seattle'daki en iyi altı hırsızlık ekibinin telefon numaraları. | Open Subtitles | أرقام هواتف من ستة خانات "في "سياتل |
| Ardından Positivity Seattle'daki en iyi kahveci dükkanı oldu ve bu onun planlarını mahvetti. | Open Subtitles | وعندما أصبحت (بوزيتيفتي) أفضل مقهى في (سياتل)، فقد أفشلت خططه |