ويكيبيديا

    "sebep olmuş" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • تسبب
        
    • سببها
        
    • سببت
        
    • سببه
        
    • تسبّبت
        
    • وتسبب
        
    • مسببة
        
    • الذي جعله
        
    • أدت إلى
        
    Büronun sebep olmuş olabileceği tüm sorunlar için özür diliyorum. Open Subtitles آنا آسف عن المشاكل التي تسبب المكتب في حدوثها لك
    Camı kırarak kaçmaya çalışmışlar, bu da patlamaya sebep olmuş. Open Subtitles حاولوا الخروج عن طريق كسر النافذة، مما تسبب بنتيجه عكسيه.
    Belki diğerlerinden daha fazla bunun olmasını istedin ama kilometrelerce ötede gerçekleşen bir kazaya sebep olmuş olamazsın. Open Subtitles ربما أردته أن يحدث أكثر . من المرات الأخرى . لكنك لم تستطيع أن تسبب وقوع حادث حتى الآن
    Otopsi doktoruna göre yaralara dallar ve selin getirdiği molozlar sebep olmuş. Open Subtitles الطبيب الشرعي قال إن الإصابات سببها فروع الأشجار وبقايا حطام الفيضان ..
    -Ama baş aşağı asıldığında yerçekimi kan damarlarının çatlamasına sebep olmuş ve kurbanın kanı akmış. Open Subtitles لكن عندما علقت بالمقلوب الجاذبية سببت إنفجار الأوعية الدموية وإستنزف دم الضحية
    Kan ve idrar analizlerine göre kanamaya böbrek yetmezliği sebep olmuş. Open Subtitles الفحوصات أثبتت أن الدم بالبول سببه توقف الكلية
    Yere vurmak suretiyle kafasına almış olduğu darbe beyin civarında ödeme sebep olmuş fakat fokal hasar yok. Open Subtitles الإصابة الرضيّة الشديدة من ضرب رأسه على الأرضيّة قد تسبّبت بتورّم حول الدماغ لكن ليس هُناك إصابات محرقيّة.
    Robert Martin, 45 yaşında. Suya düşmüş ve kafasına çarpmış. Küçük bir kanamaya sebep olmuş. Open Subtitles روبرت مارتن، 45 عاماً، انهار فضرب رأسه، ثم تسبب لنفسه بنزيف بسيط
    Yani göğsüne aldığı darbe onu öldüren akciğer ödemine mi sebep olmuş? Open Subtitles لذلك أثر في الصدر تسبب وذمة رئوية وفاتها.
    -Septisemiye mutlaka bunlar sebep olmuş olmalı. Open Subtitles انظر هذه في جميع أنحاء الصائم؟ بالتأكيد سيكون قد تسبب التسمم.
    Nitrojen akciğerlerini doldurarak, boğulmasına sebep olmuş. Open Subtitles غاز النتيروجين دخل الى رئتيه تسبب فى خنقه
    Buckley'nin tatsız boşanması olayları şiddete dönüştüren güçlü duygulara sebep olmuş olabilir. Open Subtitles تسبب بما يكفي لمشاعر صعبة حوّلت الأمور إلى العنف؟
    Sıcaklık kemiklerin buradaki gibi hilal şeklinde parçalanmasına sebep olmuş. Open Subtitles الحرارة تسبب تكسر العظام على شكل هلال صغير كهذا أو قد يكون نمطاً عشوائي
    Bu, üst toprağın suyla akıp gitmesine sebep olmuş ki bu da zor bir günü getirmiş. Open Subtitles مما تسبب في إنجراف التربة السطحية والتي تركت ورائها طينا صلبا
    Bu da kabinin yolundan çıkmasına sebep olmuş. Open Subtitles تسبب سلك سكة العجلة إلى الإنزلاق ببطىء خارج المسار.
    Ödeme de, şiddetli oksijen eksikliği sebep olmuş. Open Subtitles الوذمة كان سببها نقص اوكسجيني حاد
    Aynı yaralara, aynı silahlar sebep olmuş. Open Subtitles الجروح متطابقة، سببها أسلحة مماثلة.
    Muhtemelen kolunun kopmasına bu sebep olmuş. Open Subtitles على الأرجح الهزّة هي ما سببت تمزّق ذراع الرجل
    23. Güvertedeki yangına da kobalt jeneratörü sebep olmuş. Open Subtitles الحريق فى الطابق 23 أيضاً كان سببه مولد كوبالت
    Doğum günü mumları küresel ısınmaya sebep olmuş. Open Subtitles شمعات عيد ميلاده تسبّبت بالإحتباس الحراري.
    İlk atışta adamı vurup kanın camın içine püskürmesine sebep olmuş. Open Subtitles الطلقة الأولى تضرب المنزل وتسبب تبقبق الدم داخل السيارة
    Burada da 9 mm'lik tek bir mermi var. Kalbin etrafındaki keseyi delerek kan toplanmasına sebep olmuş. Open Subtitles وهنا، رصاصة من عيار 9 ملم ثقبت الكيس التأموري مسببة إندحاساً قلبياً.
    O kadar tuhaf davranmasına buz sebep olmuş olabilir mi? Open Subtitles أيمكن أن يكون الجليد الذي جعله يتصرف بشكل غريب؟
    Baştaki yara iç kanamaya sebep olmuş, ancak ölüm ani değilmiş. Open Subtitles إن الإصابة في الرأس أدت إلى نزيف داخلي و لكن الوفاة لم تكن فورية

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد