Oldukça eminim. Gitmek için zaten iyi bir sebep var. | Open Subtitles | نعم أنا متأكد هناك سبب جيد للذهاب على أية حال |
Yani Randy Hontz'ın burada olması için tek bir sebep var. | Open Subtitles | إذاً هناك سبب واحد لـ " راندي هوتز " للبقاء هنا |
Beni dinlemeniz gerektiği konusunda üç tane önemli, zekice ve karmaşık sebep var. Birincisi- | Open Subtitles | انتظر لحظة، هناك أسباب هامة ورائعةومعقدةلكيتستمعلي... |
Lordum, buna hayır demeniz için oldukça fazla sebep var ama yine de... | Open Subtitles | يا سيدي، أعلم أن هناك أسباب كثيرة كيترفضهذا،لكن ... |
Bilmiyorum, sadece bunu yapmamam için o kadar çok sebep var ki. | Open Subtitles | لا اعلم هناك فقط الكثير من الأسباب لعدم الذهاب هناك .. تعلمين |
Ölümünün bu eski faaliyetleriyle ilgisi olduğunu düşünmek için bir sebep var mı? | Open Subtitles | هل من سبب للإعتقاد بأن وفاته مرتبطة بنشاطاته السابقة ؟ |
Ve bunu yapmamamız için birçok sebep var. | Open Subtitles | ثمة أسباب عدة تحثنا على عدم فعل هذا |
Oyunun yaratıcısının benim olmamda bir sebep var, sen sadece test edicisin. | Open Subtitles | هناك سبب لماذا أنا صانع هذه اللعبة وأنت فقط مجرب للعبة |
Senden bir şey saklaması için gerçekten sadece tek bir sebep var. | Open Subtitles | حسناً، هناك سبب واحد فقط لابقائه أمر بعيد عنك |
Kardeşimin kaybolmasının bu diziyle bir bağlantısı olduğuna inanmam için herhangi bir sebep var mı? | Open Subtitles | أعني، هل هناك سبب يجعلني أصدق أنَّ إختفاء أخي مرتبط بهذا المسلسل؟ |
Birinin amniyotik sıvıyı istemesi için herhangi bir sebep var mı? | Open Subtitles | هل كان هناك سبب أن يحتاج أحدهم السائل المحيط بالجنين؟ |
Kafi sebep var. Aramanın kusurlu olduğunu biliyoruz. | Open Subtitles | هناك سبب إجرائي دامغ نعلم أنّ إجراءات التفتيش لم تكن صحيحة |
- Güvenmemen için çok sebep var ama güvenmek zorunda olduğun da bir ikna edici neden var. | Open Subtitles | حسناً، هناك العديد من الاسباب التي تدعوكَ لعدم الثقة بي و هناك سبب وحيد مقنع للثقة |
Cevap vermemesi için tonla sebep var. | Open Subtitles | هناك أسباب كثيرة لوجودها في تخفي |
Hayır, efendim, her tür sebep var. | Open Subtitles | لا يا سيدى, هناك أسباب كثيرة |
Çok fazla sebep var. | Open Subtitles | هناك أسباب كثيرة. |
Bu yüzden buzulların bu muhteşem varlıkları, ve onlara takıntılı olmak için çok fazla sebep var, ama öncelikle ilgilendiğim şey bir insan- buzul bağlantısıdır. | TED | ولهاذ فإن الأنهار الجليدية هي كائنات رائعة، وهناك العديد من الأسباب للتعلق بها، لكن ما أرغب فيه على وجه الخصوص هو علاقات الإنسان بالأنهار الجليدية. |
Ama becerebilmemiz için bir sürü sebep var. | TED | وهناك الكثير من الأسباب التي أعتقد أنها ممكنة |
Çünkü bunun altında yatan birçok sebep var. | TED | لأنه يحصل على العديد من الأسباب الكامنة ورائها. |
Buraya gelmek için kaçmasını gerektirecek bir sebep var mı? | Open Subtitles | هل من سبب يدعوه للتسلل و المجيء الى هنا؟ |
Freddie Lounds'ın cinayetine gitmem için birçok sebep var. | Open Subtitles | ثمة أسباب كثيرة تدفعني إلى حضور (جنازة (فريدي لاوندز |
Bu başyapıtı benim de okumamam için bir sebep var mı? | Open Subtitles | هل هناك اي سبب لما لا استطيع قراءت هذه التحفة? |
Bir çok sebep var... hayatımla böyle eğlenmemin. | Open Subtitles | هناك بَعْض السببِ. بِأَنِّي أَتمتّعُ به حياتي مثل هذه. |
Oraya gitmesi için bir sebep var mı? | Open Subtitles | أهنالك سببٌ لذهابها إلى هناك ؟ |