ويكيبيديا

    "sebepsiz yere" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • بدون سبب
        
    • دون سبب
        
    • بلا سبب
        
    • بدون أي سبب
        
    • دون أي سبب
        
    • غير مبرر
        
    • غير سبب
        
    • دونما سبب
        
    • بدون سببٍ
        
    Ama sebepsiz yere ona bağırmak bu beni kötü baba yapar. Open Subtitles و لكن الصراخ في وجهه بدون سبب يجعل مني أباً سيئاً
    Kendini ne zannediyorsun bilmiyorum ama ofisime dalıp sebepsiz yere beni tutuklayamazsın. Open Subtitles لا أعلم من تظن نفسك لكن لايمكنك القدوم لمكتبي وتعتقلني بدون سبب
    Bir çok eğitimli insan aptaldır, ve bir çok aptal insan sebepsiz yere kavga çıkarır, böylesi güzel bir günde. Open Subtitles الكثير من المتعلمين أغبياء و الكثير من الناس الأغبياء يحبون بدء معارك من دون سبب وجيه في يوم لطيف بحقّ
    sebepsiz yere hergün binlerce insan ölüyor. Onlar için üzülüyormusun sanki? Open Subtitles الالاف يموتون يوميا دون سبب اين قلبك عليهم؟
    sebepsiz yere günün ortasında şu moda çörekleri yemeye bayılıyorum. Open Subtitles أحب الحصول على كعك تريندي في وسط اليوم بلا سبب
    İnsaniyet Bakanlığı 6 yaşındaki oğlumu elimden aldı. sebepsiz yere. Open Subtitles وزارة الموارد البشرية اخذت ابني عمره 6 سنوات بلا سبب
    sebepsiz yere en iyi arkadaşıma inanılmaz derecede kaba davrandın. Open Subtitles لقد كنت وقح جدا مع صديقي الطيب بدون أي سبب.
    Yaptıkları numaraları biliyorum, bizi sebepsiz yere bekletiyorlar bu yaptıkları çok amatörce. Open Subtitles اعلم ماهي لعبتهم وهم يجعلوننا ننتظر بدون سبب وهذا فقط هراء قانوني
    İki yaşında. Duruştan da tahmin edebileceğiniz gibi, kendinden emin bir çocuktum - ve sebepsiz yere değil. TED العمر ٢ يمكنكم التكهن من قرفستي انني كنت ولد واثقٌ من نفسه. وليس بدون سبب.
    Yüreğini sınamak için, başarılı olduğu hâlde Victor'u sebepsiz yere cezalandıracağım. Open Subtitles سأختبر عواطف فيكتور بشيء من الظلم بمعاقبته بدون سبب بعد أن يكون قد نجح فيما طلبته منه
    Açıkçası, o polis sebepsiz yere bana vurunca ben de intikamımı aldım. Open Subtitles .ذلك الشرطي ضربني بدون سبب فانتقمت منه. بصراحة.
    Bir an sonraysa, sebepsiz yere depresifleşiyorum. Open Subtitles و بعدها بدقيقة من الممكن أن أشعر بالإكتئاب بدون سبب
    Ona biletini sordum ve bana vurdu. sebepsiz yere bana vurdu. Burnuma yumruk attı. Open Subtitles لقد طلبت منه البطاقة فضربني ضربني بدون سبب
    Bulduklarımız bunlar. sebepsiz yere beyazlar giymiş ölü bir çocuk. Open Subtitles هذا ما لدينا ، طفل مقتول ويرتدي حلة بيضاء من دون سبب
    Elizabeth, ağaçlarda yaşıyorlar. Atlantis onlar için büyük bir adım olur. Ayrıca kendilerini sebepsiz yere öldürmekten vazgeçerler. Open Subtitles إنهم يعيشون بين الأشجار بخلاف أنه يمكنهم الكف عن قتل أنفسهم دون سبب
    Neden sebepsiz yere kavga ediyorsunuz? Open Subtitles لماذا يتوجب عليكما ان تتقاتلا من دون سبب ؟
    sebepsiz yere kardeşini öldürmeme seyirci kalmak istedin. Open Subtitles لقد كنت على وشك أن تجعلني أقوم بقتل أخيك من دون سبب
    Hiç beklemediğim zamanlarda gelip bana sebepsiz yere vururdu. Open Subtitles هيا، لقد كان يضربني من حيث لا أتوقع، بلا سبب
    Beni sebepsiz yere kovmanın yeterli olmadığını söylüyorsunuz. Open Subtitles أنك طردتني من العمل بلا سبب وجيه والآن تشكك في مصداقيتي؟
    Beni sebepsiz yere kovmanın yeterli olmadığını söylüyorsunuz. Open Subtitles ماتقوله هو أنه ليس كافيا أنك طردتني من العمل بلا سبب وجيه
    Yani, kuşlar etrafta uçuşup sebepsiz yere insana saldırmazlar. Open Subtitles انا اعني ان الطيور لاتحلق هكذا وتهاجم هكذا بدون أي سبب
    Her neyse sebepsiz yere bana cephe almış görünüyorsun. Open Subtitles أي شيء يبدو بأنّك تملكه ضدِّي من دون أي سبب واضح
    Görünüşe göre son konuğumuz Len Lyle Hix bir Los Angeles polis dedektifine sebepsiz yere saldırarak kendini yeniden hapiste bulmuş. Open Subtitles ضيفنا الأخير, لين لايل هيكس, يجد نفسه عائد للسجن بسبب هجوم غير مبرر
    O adamı sebepsiz yere vurdun. Open Subtitles لقد أطلقت النار على ذلك الرجل من غير سبب
    Dönüş saati, toz kuralları, sebepsiz yere büyümek... Open Subtitles حظر التجوّل، استخدام الغبار تحوّلتِ لحجمٍ كبير دونما سبب
    Fakat onun Miryang'ı sebepsiz yere terk etmesi hem kutsal ülkemizi küçük gördüğü hem de Kral Hazretleri ile alay ettiği manasına gelir. Open Subtitles ...وحقيقة إنه قد غادر "ميل يانغ" بدون سببٍ معين ،فهذه إهانة كبيرة لفخامتك "...

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد