Ama ne sekti biliyor musun? | Open Subtitles | ولكن هل تعرف ما الذي ارتد عن الصدمة؟ |
Bir arabanın kaputundan sekti. | Open Subtitles | لقد ارتد من الارتطام بغطاء السيارة |
Bir saçma parçası taştan sekti ve Nadine'in gözüne isabet etti. | Open Subtitles | ارتد جزء من الرصاصة وأصاب عين "نادين". |
Kurşun çene kemiğinden sekti, sol gözünden çıktı, beyninden bir parça kopardı, ve hemen ölmedi. | Open Subtitles | ارتدت الرصاصة من عظام الفك ، وأخرجت عينه اليسرى، وانفصل جزء من دماغه، لم يموت على الفور، |
Pekala, bu küçük taş Linda Lake'ten sekti ve bana geldi. | Open Subtitles | حسناً، أعتقد أن قفشة صغيرة فقط ارتدت من (ليندا ليك) وضربتني |
Hayır, bu sadece geçen sefer, yukarıdan bir şey attığımda sekti ve masum bir seyirciyi yaraladı. | Open Subtitles | كلا, الأمرُ في آخر مرة أسقطتُ شيئاً من هنالك... . لقد إرتد من الأرض و أصاب متفرج بريء |
Böylece kurşun havandan sekti. | Open Subtitles | والكتف على الحشوة إرتد بشيء ما |
Babalık'ı öldüren mermi muhtemelen senden sekti. | Open Subtitles | الرصاصة التي قتلت"بوب" ارتدت عن جسدك على الأرجح. |
Kurşunlar sekti diyorum. | Open Subtitles | ارتدت الرصاصتان وما إلى ذلك. |