Bunun sadece melanin eksikliğini veya hücrelerdeki pigmentleri sembolize ettiğini düşündün mü? | Open Subtitles | هل سبق وأن فكرتِ إنه يرمز لقلة الميلانين أو الصبغة في الخلايا؟ |
Çok lezzetli, besleyici ve Kasghar'a gittiğimde öğrendiğime göre gıda atıklarına karşı olan tabularını sembolize ediyor | TED | إنه لذيذ و مغذي، وكما علمت عندما ذهبت إلى كاشقار، أنه يرمز إلى تحريمهم لتبديد الطعام. |
Margaret, güzellik mesleği sembolize ediyorsa senin de eski bir film yıldızı olman lazımdı. | Open Subtitles | مارجريت لو ان الجمال يرمز لمهنة لحسبتك نجمة سينما موريس |
İpek iplikler, damarlarımızda akan cesur kanı sembolize eder. | Open Subtitles | خيوط الحرير ترمز للدم الشجاع الذي يمر خلال أوردتنا. |
Pardösülerin sembolize ettiği modern hayattaki uyumun bir şeyi mi? | Open Subtitles | من المفترض ان ترمز الى الى الفن الحديث شيىء ما ؟ |
Bence bu delirdiğini sembolize ediyor. | Open Subtitles | أعتقد أن هذا يرمز على دخولها بمرحلة الجنون |
Temizleme dünya dertlerinden, ... acıdan ve şehvetten arındırmayı sembolize ediyor aynı zamanda da yeni bir hayatın ilk temizliğini sembolize ediyor. | Open Subtitles | التطهير يرمز للتخلص من عناء هذا العالم و آلامه وشهواته ويرمز أيضا للإستحمام الأول لولادة جديدة |
Silah kullanılmaması karakterin saflığını sembolize ediyor. | Open Subtitles | عدم إستخدام السلاح يرمز إلي نقاء السخصية الخالص |
Bunun rengi çok daha güzel. Bu renk ihtiras, şehvet ve öfkeyi sembolize eder. | Open Subtitles | هذه لونها أفضل بكثير يرمز هذا اللون إلى العاطفة والرغبة والغضب |
Antik Yunan'da Asklepios'a ait şifa tapınakları, ilksel sarmalın farkındaydı ve bunu, Asklepios'un asası ile sembolize ediyorlardı. | Open Subtitles | لذا تعترف معابد الشفاء الأسكليبيه في اليونان القديمة بقوة اللولبة البدائية والتي يرمز لها بقضيب الأسكليبيوس. |
Hayır, bu Anka figürü geleneksel olarak kralı sembolize eden mistik bir varlıktır. | Open Subtitles | لا,هذه العنقاء هي مخلوق اسطوري يرمز الى الملك بشكل تقليدي. |
Hint mitolojisine göre ruhların dünyada dört bir yana dağıldığını sembolize eder. | Open Subtitles | كماتعلم،في الأساطيرالهندية.. الطاووس الأبيض يرمز للأرواح المتفرقة في جميع أرجاء العالم. |
Denmektedir ki kolye ve yakut bir araya gelirse "Kleopatra'nın Kızıl Kalbi" ikisinin öbür dünyada kavuşmalarını sembolize edecek. | Open Subtitles | يقال بمجرد اعادتهما معاً القلب القرمزي لكليوباترا يقدر له ان يرمز الى اجتماع شملهما في الحياة الاخرى |
Ve rozetiniz de kalkülüs entegrasyonunu sembolize ediyor, ...tahminime göre matematik ve fiziğe olan düşkünlüğünüzden dolayı seçilmiş. | Open Subtitles | ودبوسك يرمز لاتحاد التفاضل والتكامل، أستنتج أنه مختار لولعك بالفيزياء والرياضيات. |
Çünkü genelde çello erkeklik organını sembolize eder. | Open Subtitles | "لأنه عموماً يفترض إن "التشيلو يرمز للقضيب |
Ölü bitki, bizim geleceğimizi sembolize etmiyor, gerçekten. | Open Subtitles | النبات الميت لا يرمز لمستقبلنا ، حقاً |
Bu kardeşlik için eşitliği sembolize ediyor. | Open Subtitles | من المفترض أن ترمز إلى المساواة في إطار الأخوة |
Baş nedime bir vazo kırar ve parçaların sayısı, gelin ve damat için dilediği mutlu yılları sembolize eder. | Open Subtitles | خادمة الشرف يحطم إناء , وعدد من قطع ترمز سنوات من السعادة شاءت عن العروس والعريس. |
Hayatın evrelerini sembolize ediyor. Doğumdan ölüme. | Open Subtitles | أعرف القصيدة، إنّها ترمز للمراحل السبعة للحياة من الولادة للموت |
Ağaç eski hayatımı filan mı sembolize ediyor? | Open Subtitles | هل من المفترض أن ترمز الشجرة لحياتي القديمة أم ماذا؟ |
Gece yarısı uçtuğu zaman melek sence neyi sembolize ediyordu? | Open Subtitles | .. ما الذي كان يمثله الملاك عندما حلّق للأسفل في منتصف الليلة؟ |