Evet. Bir de dünkü semptomların bugün nasıl karaciğer yetmezliğine neden olduğunu bulmak. | Open Subtitles | نعم، و نحتاج أيضاً معرفة كيف يمكن أن يسبب توقف الكبد اليو أعراض البارحة |
Uyuşturucu belki ama semptomların hiçbiri bilinen hastalıklarla eşleşmiyor. | Open Subtitles | ولكن لا تطابق مع اي من أعراض أي شىء رأوه سابقا |
semptomların başlamasını geciktirip ona bir, belki üç yıl kazandırabilirsin. | Open Subtitles | قد يمكنكَ تأخيرُ ظهورِ الأعراض وتعطيها عاماً إضافيّاً، وربّما ثلاثة |
Bu fiziksel semptomların yanısıra, hastalık sizi ters, mutsuz, veya şaşkın yapabilir. | TED | وبالإضافة إلى الأعراض الجسدية، يمكن للمرض أيضاً أن يجعلك سريع الانفعال، حزين، ومرتبك. |
Pekala, diğer semptomların ötesinde çift görmeye ne sebep olur? | Open Subtitles | اذن ما الذي يسبب الرؤية المضاعفة فوق كل الاعراض الاخرى؟ |
Sanırım bu geçmişteki ve günümüzdeki hatıralarının karışması yüzünden oldu ve yaşadığın korku semptomların oluşmasına neden oldu. | Open Subtitles | أظن تشوش الذكريات بين الماضي والحاضر والخوف الذي تستحضره هو السبب في أعراضك |
semptomların ameliyatın hemen yapılması gerektiğini söylüyor. | Open Subtitles | أعراضكِ تدل على أن الجراحة يجب أن تحدث الآن |
Crohn olduğunu sanmıyorum. semptomların hiçbiri benzemiyor. | Open Subtitles | "ليس داء "كرون ليست لديها أي من أعراضه الأخرى |
Testler düşük seviyede maruz kalındığını gösteriyor ama nörotoksik semptomların hiçbirini görmedim. | Open Subtitles | كلّ اختبارات السموم هذه تظهر "مستوياتٍ منخفضة من التعرّض لِـ"تي سي إي .. لكنّي، لاأرى أيّة أعراضٍ عصبية، لا |
Yoksunluk semptomların için sana biraz çay getirdim. | Open Subtitles | لقد جلبت لك بعض الشاي لتخفيف أعراض الانسحاب |
Ama bunu aldığın sürece semptomların etkisini azaltacak ve olabilecek en kötü sonuçtan seni koruyacak. | Open Subtitles | لكن طالما أنت في أعتبر، سوف تخفيف أعراض منع والأسوأ من الحدوث. |
Bu tarz incinmeler fark edilebilir semptomların hemen oluşmasına sebep olmaz ama tekrarlarlarsa zamanla kötüleşmeye meyilli beyin hasarları ortaya çıkarabilirler. | TED | هذه الفئة من الإصابات لا تسبب أعراض قابلة للملاحظة بشكل سريع، ولكن بإمكانها أن تسبب أمراض دماغية إنتكاسية مع مرور الوقت إذا حدثت بشكل متكرر. |
Bu hastalıkların hepsi eklem ağrısına ve iltihabına neden oluyor. Fakat, bu semptomların nedeni ve şiddeti değişiyor. | TED | كلها تتشارك في الأعراض كألم المفاصل والالتهابات، ولكن مسببات وخطورة تلك الأعراض تتباين بشكل كبير. |
Tüm bu semptomların var olması bu salgının takibinin çok zor olmasının nedenlerinden biri. | TED | وهذه السلسة من الأعراض هي واحدة من الأسباب التي تجعل من احتواء تفشي الفيروس عملية صعبة للغاية. |
Bence semptomların, yani tünel imgeleri ve bilinç kayıpların, bu korkunun sonucu. | Open Subtitles | وأعتقد أن الأعراض التى تُعانين مِنها, كاختلال البصر وفُقدان الوعى, هى نتيجة لهذا الخوف. |
Hatta eğer hastalık akut intermitan porfiri ise bu semptomların neden gelip gittiğini açıklar. | Open Subtitles | ولو انها بروفيريا حادة متقطعة هذا يُمكن ان يفسر تواتر الاعراض |
En sondan başa doğru semptomların üstünden geçelim. | Open Subtitles | دعنا نرجع الاعراض في كلتا الحاتين. من الاخير إلى الأول. |
semptomların baş göstermeye başladı | Open Subtitles | انظر، أعراضك أخذت بالظهور |
semptomların kötüye gidiyor. | Open Subtitles | أعراضك تزداد سوءا. |
Teşhis etmek çok zordur ama bütün semptomların uyuyordu. | Open Subtitles | من الصعب جدّاً تشخيص هذا المرض لكن كل أعراضكِ تناسب المرض |
Crohn olduğunu sanmıyorum. semptomların hiçbiri benzemiyor. | Open Subtitles | "ليس داء "كرون ليست لديها أي من أعراضه الأخرى |
Testler düşük seviyede maruz kalındığını gösteriyor ama nörotoksik semptomların hiçbirini görmedim. | Open Subtitles | كلّ اختبارات السموم هذه تظهر "مستوياتٍ منخفضة من التعرّض لِـ"تي سي إي .. لكنّي، لاأرى أيّة أعراضٍ عصبية، لا |
Bir mucize olması dışında, semptomların tek açıklaması bu. | Open Subtitles | باستثناء معجزة، إنه التفسير الوحيد بالنسبة لأعراضها |