Beni serbest bırakmaya geldin. Annem cevapların sende olduğunu söyledi, onları istiyorum. | Open Subtitles | ـ أتيت لتطلق سراحي ـ أمي قالت أن لديك أجوبة وأنا أريدهم |
Onda olmayan cesaretin sende olduğunu biliyordu. | Open Subtitles | كان يعلم أن لديك الشجاعة التي لم تتسن له من قبل |
Gereken özelliklerin sende olduğunu mu düşünüyorsun? Bende ne olduğunu söyleyeyim. | Open Subtitles | هل تعتقد أنك تملك ما يتطلبه الأمر؟ |
Hayır. Ama her duyduğun hastalığın sende olduğunu düşünmen niye? | Open Subtitles | لا.لكن لماذا تعتقد ان لديك كل مرض تسمع عنه؟ |
Çünkü kalem kimseden çıkmazsa bir noktada sende olduğunu fark edip söylemeye utandın demektir ve seni öldürebiliriz. | Open Subtitles | سأشرح لك ذلك لأنه إذا لم يمتلك شخص آخر القلم هذا يعني انك في لحظة ما أدركتي أنه معك |
Paranın sende olduğunu biliyorum. Hepsini de istemiyorum. | Open Subtitles | أعلم أنّ لديك المال لا أريد حتى كلّ ذلك المال |
Peki bu açmış olduğun flash belleğin sende olduğunu nereden bileceğim? | Open Subtitles | إذا كيف يمكنني التأكد من أنك تملكين ذاكرة البيانات؟ و بأنك فتحتيها |
Lisa, paramın sende olduğunu söyledi. | Open Subtitles | مرحبا , ليسا قالت أن بحوزتك مالي |
Peki, pazarlık yapma yetkisinin sende olduğunu söyle ben de seninle pazarlık yapayım. | Open Subtitles | حسنـًا، قل لي بأنك تملك السلطة لتتفاوض معي وسأتفاوض معك |
Yaşayan piyanistler arasında, en hızlı, en kıvrak parmakların sende olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | وأنا أعلم أن لديك أسرع وأكثر أصابع رشيقة من أي عازف البيانو على قيد الحياة. |
Son hançerin sende olduğunu biliyorum ve elinde biraz Akmeşe olduğunu da biliyorum, o yüzden ver hadi onları. | Open Subtitles | أعلم أن لديك آخر خنجر، وأن لديك بعض الرماد الأبيض، فسلّميني إيّاهما |
Bir arkadaşım ihtiyacımın sende olduğunu söyledi. | Open Subtitles | صديقي أخبرني أن لديك نوعية الذخيرة التي أحتاجها |
Kahrolası en iyi avukatların sende olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | أظن أنك تملك أفضل محامين بائسين |
Düşman yüzüğün sende olduğunu sanıyor. | Open Subtitles | العدو يظن أنك تملك الخاتم |
Mikhail'in parasının sende olduğunu biliyorum ve onu istiyorum. | Open Subtitles | اعرف ان لديك اموال ميخائيل, و انا اريدها |
Pelerin ve eyerinin de sende olduğunu söylemeyecek misin? | Open Subtitles | هل ستخبره ان لديك ساعه ايضاً .. |
Adamın paramızın sende olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | رجلك هذا يقول أنه معك نقودنا. |
Mezarcı'nın istediğinin, sende olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | -أعرف أنّ لديك ما يريده حفار القبور |
- Kameranın sende olduğunu söyle. - Hayırdır? | Open Subtitles | أخبريني رجاءً أنك تملكين الكاميرا - ما الخطب؟ |
Çaydanlığın sende olduğunu biliyoruz. | Open Subtitles | نعلم أن بحوزتك إبريق الشاي |
Peki, pazarlık yapma yetkisinin sende olduğunu söyle ben de seninle pazarlık yapayım. | Open Subtitles | حسنـًا، قل لي بأنك تملك السلطة لتتفاوض معي وسأتفاوض معك |
- Kontrolün artık sende olduğunu sanıyorsun ama değil. | Open Subtitles | . انت تظن انك انت المتحكم الآن |
Borsaya yeni bir hisse senedi sokmaya çalıştığında önemli olanın "Elindekiler değil de, insanların sende olduğunu düşündükleridir." fikriydi. | Open Subtitles | {\cH00FDE3} كان يعلم أنه لأجل تعويم الأموال في البورصه إنه ليس ماتملكه في حسابك بل هو مايعتقد ألناس أنك تملكه |
Yalancı! O bir anahtar! sende olduğunu biliyorum! | Open Subtitles | كاذب إنه المفتاح أعرف أنه لديك |
sende olduğunu düşünüyor. | Open Subtitles | وهو يعتقد أنها معك |
Mangırların sende olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أعلم أنكَ تمتلك النقود |