Ve sonra, senin her şeyine varis olduğundan emin olunca, seni öldürecek. | Open Subtitles | و عندما يتأكد أنه سيرث كل ما لديك عندها سيد ثورن سيقتلك |
- Hayır, hayır, başka bir yolu olmalı. - seni öldürecek! | Open Subtitles | لا , لا يجب ان تكون هنالك طريقة اخرى كان سيقتلك |
Ona teşekkür etmeyecek misin? seni öldürecek Stephen! | Open Subtitles | انه سوف يقتلك يا ستيفن, انه الشخص الذى حاول قتلنا بتلك القنبلة |
Soğuk seni öldürecek. Tabii bu konuda bir şey yapmazsan. | Open Subtitles | البرودة هي ما ستقتلك أولا ما لم تفعل شيئا حيالها |
Ama bu ur şu anki hızıyla büyümeye devam ederse, yine de seni öldürecek. | Open Subtitles | لكن لا يغير الحقيقة,بأن هذا الورم أذا أستمر بالنمو على معدله الحالي,لازال سيقوم بقتلك |
Sen ekrana çıkmadan, aldığın o haplar seni öldürecek. | Open Subtitles | هذه الاقراص سوف تقتلك قبل ان تظهرى على التليفزيون |
Aşkı nefrete dönüştüreceğim ve bu nefret yavaşça ve çok acı vererek seni öldürecek. | Open Subtitles | إنني سأحوّل الحب إلى حقد وهذا الحقد سيقتلك ببطيء شديد، و بألم أشد |
Eğer bunu öğrenirse, onu korumadığın için seni öldürecek olması. | Open Subtitles | وعندما يكتشف هذا، فهو سيقتلك لعدم حمايتك له |
Beni ailemin ve arkadaşlarımın önünde rezil ettin, babam seni öldürecek. | Open Subtitles | كيف أمكنك أهانتى على هذا النحو أمام أصدقائى و معارفى أبى سيقتلك |
Çıktığında seni öldürecek. | Open Subtitles | آمل ان تعلم بأنه حين يخرج من السجن سيقتلك |
Babanın yarattığı bu adam şimdi seni öldürecek. | Open Subtitles | نفس الرجل الذي سيقتلك الآن ماذا تدعو ذلك ? |
Şunu kesin bir şekilde bilmeni istiyorum, bunlardan biri, bir gün seni öldürecek. | Open Subtitles | أريدك أن تستمع الى هذا بلا شروط غير مؤكدة في يوم ما ، أحد هذه الأشياء سيقتلك |
Oğlumu kızdırmakla aptallık ettin. Bir gün seni öldürecek. | Open Subtitles | أعتقد انك غبي لأغضاب ابني سوف يقتلك يوما ما |
Az önce gördüğün adam seni öldürecek. | Open Subtitles | تانغ لونغ , الرجل الذي رأيته أمامك سوف يقتلك |
Eğer bıçak içeride kalırsa, enfeksiyon muhakkak ki seni öldürecek. | Open Subtitles | لو السكين بقيت التلوث سوف يقتلك بالتاكيد |
seni öldürecek ve yiyecek bir kız arkadaşa karşı çıkarım tabii. | Open Subtitles | ببسآطة ، أنا اعترض على الفتاة التي ستقتلك وتأكلك |
İstediğini aldığı zaman, seni öldürecek. | Open Subtitles | ، عندما تحصل على ماتريد ستقتلك الكلمات المعسولة لا تستطيع إنقاذك |
-Hayır Anna, seni öldürecek! -Oradaki ağabeyim. | Open Subtitles | لا انا، سيقوم بقتلك انه أخي الذي هناك |
Orada, seni öldürecek şeyler var ve o şeyler, sen öldükten sonra seni tekrar öldürürler. | Open Subtitles | لديها اشياء سوف تقتلك بها وبعد ذالك سيقتلنك مرة اخرى وانت ميته في الاساس |
seni öldürecek! | Open Subtitles | سيقتلكِ , انتِ تعرفين ذلك اليس كذلك؟ |
İstediği şeyi yapamazsan, seni öldürecek. | Open Subtitles | إن لم تستطيعي فعل ما يأمركِ به سوف يقتلكِ |
seni öldürecek değilim. | Open Subtitles | لن أقتلك |
Eğer kazanırsan, seni öldürecek. | Open Subtitles | اذا فزت, سوف يقوم بقتلك |
seni öldürecek. | Open Subtitles | ستقوم بقتلك. |
Bunlar seni öldürecek. Bunu biliyorsun değil mi? | Open Subtitles | ،هذان الرجلان سيقتلانك تعلم ذلك، صحيح؟ |
- Şimdi, evlat bu dünyada sadece akılarına öyle estiği için seni öldürecek insanlar var! | Open Subtitles | هناك الاشخاص فى هذا العالم سيقتلوك بدون سبب جيد الا ان هذا مر بخاطره |
Beni vurursan, kesin seni öldürecek. | Open Subtitles | إذا اطلقت النار علي ، فإنهم بالتأكيد سيقتلونك |
Bu şey bir gün seni öldürecek. | Open Subtitles | هذا الشيءِ سَيَقْتلُك يوماً ما. |
Bu meclisi yönetmenle ilgili saçma sapan rüyasi bizatihi seni öldürecek sey olacak. | Open Subtitles | حلمه المثير للسخرية لحكمك هذا المجمع سيكون الشيء الذي يقتلك |