| Seni özleyeceğim Eliza. O aptal fikirlerinden bir şeyler öğrendim. | Open Subtitles | سأفتقدك " إليزا " لقد تعلمت شيئا من أفكارك الغبية |
| Çılgınca geldiğini biliyorum ama gerçekten Seni özleyeceğim. | Open Subtitles | أعرف أنها يبدو جنونياً ولكني في الحقيقة سأفتقدك |
| Gerçek şu ki, zamanı geldiğinde ve gitmeye karar verdiğin zaman, Seni özleyeceğim, ufaklık. | Open Subtitles | لكن الحقيقة أنّك حينما تأخذين للرحيل أهبتك، سأشتاق إليك يا الصبيّة. |
| Virginia artık gidiyor. Seni özleyeceğim. | Open Subtitles | إننى سوف أفتقدك ، هل أنت واثقة أنك لست مريضة ؟ |
| Evet. Seni özleyeceğim. | Open Subtitles | سأفتقدكِ ، سيحل يوم السبت سريعاً |
| İyiyim anne. Eğlenceli olacak. Ama Seni özleyeceğim. | Open Subtitles | أنا بخير يا أمي، سيكون الأمر ممتعاً لكني سأشتاق لك |
| Beni özledin demek. Babam seni burada bulacak olursa asıl ben Seni özleyeceğim. | Open Subtitles | أفتقدتني، أنا سأفتقدك عندما يعلم أبي أنك هنا |
| Yani şey bilirsin, Seni özleyeceğim | Open Subtitles | كل ما سينقصني كما تَعْرفُين هو إنني سأفتقدك |
| Söylemekten nefret ediyorum ama, New York'a döndüğünde, Seni özleyeceğim. | Open Subtitles | اكره الاعتراف بذلك .. لكنني سأفتقدك عندما تذهبي الى نيويورك متى ستعودين من نيويورك |
| Seni özleyeceğim dostum ama bu adadan gitmem lazım. | Open Subtitles | سأفتقدك يا صاح، ولكن عليّ الفرار من هذه الجزيرة |
| Eski bir gelenektir. Bu gece Seni özleyeceğim. Benden önce kaç kişiyi sevdin? | Open Subtitles | هذه طقوس قديمة سأفتقدك الليلة كم عدد الذين أحببتهم من قبلى ؟ |
| Sanırım en çok Seni özleyeceğim, komik yaşlı sahtekar. | Open Subtitles | أعتقد أنني سأفتقدك أكثر من الجميع أيها المحتال العجوز السخيف |
| "Seni özleyeceğim, Chihiro. En iyi dostun, Rumi." | Open Subtitles | "سأشتاق إليك يا تشيهيرو " " صديقتك المقربة : |
| - Gitmeliyim ama Seni özleyeceğim - Seni özleyeceğim | Open Subtitles | عليّالرحيللكننيسأشتاقإليك سأشتاق إليك |
| Bilirsin Karen, sanırım Seni özleyeceğim. | Open Subtitles | أتعلمين يا كارين أظن أنني سأشتاق إليك |
| Abby, umursamaz bir şekilde davrandığımı biliyorum ama Seni özleyeceğim. | Open Subtitles | أنظري آبي أعرف بأنني أتصرف كأنني لا أهتم أبدا لكني سوف أفتقدك |
| - Teşekkürler. "On Show"a gidişin ileriye atılmış bir adım, biliyorum ama Seni özleyeceğim. | Open Subtitles | أنا أعرف أن هذه ترقية كبيرة ولكنى سوف أفتقدك |
| Seni özleyeceğim, bebeğim! | Open Subtitles | سأفتقدكِ ياعزيزتى |
| Sheldon, bunu söylediğime inanamıyorum ama Seni özleyeceğim. | Open Subtitles | شيلدون, لا أصدق أني أقول ذلك و لكني سأشتاق لك |
| - Seni özleyeceğim. - Sadece birkaç gün. | Open Subtitles | سأشتاق اليك انها فقط أيام قليلة |
| Seni özleyeceğim. Seni çok özleyeceğim. | Open Subtitles | سأشتاق إليكِ، سأشتاق إليكِ جدًا |
| Gidersen ben de Seni özleyeceğim, ama öyle olması gerekiyor. | Open Subtitles | أنا سوف افتقدك إذا رحلت لكن لقد فاض بي الكيل |
| Güle güle,Barky, Seni özleyeceğim. | Open Subtitles | مع السلامة، باركي. أنا سَأَتغيّبُ عنك. |
| Her neyse, Seni özleyeceğim. | Open Subtitles | على أيّة حال, سوف أشتاق إليك. |
| Seni özleyeceğim George. | Open Subtitles | سأشتاق أليك, جورج. |
| Seni özleyeceğim. | Open Subtitles | سأفتقدكَ سأغيب لفترةٍ وجيزةٍ فقط، سيكون الأمر ماتعًا |
| Seni özleyeceğim, iki bacaklı. | Open Subtitles | سوف أشتاق لك ذو القدمين |
| Yarın gitmene çok üzülüyorum. Seni özleyeceğim. | Open Subtitles | إنّي مكروبةٌ جداً أنّكِ ستغادري غداً، سأشتاق لكِ كثيراً. |
| Hoşçakal baba, Seni özleyeceğim. | Open Subtitles | الوداع يا أبي، سأشتاقُ إليك. |