O sahadan çıktığımda ve herşey zorlaşmaya başladığında, tek yaptığım şey seni düşünmek. | Open Subtitles | عندما اخرج من هنا ينقلب حالي كُلّ ما افعله هو التفكير بكِ |
Bunu düşünmek istemiyorum. Şu anda yalnız seni düşünmek istiyorum. | Open Subtitles | لا أريد التفكير فيه، أنا اريد التفكير بكِ أنتِ. |
Tek yapabildiğim seni düşünmek! | Open Subtitles | كل مايمكنني فعله هو التفكير بكِ |
Çok suçlu hissediyorum, çünkü... tüm yapabildiğim seni düşünmek oldu, Kyle. | Open Subtitles | ...لقد شعرت بالذنب, لأني كا ما كنت افعله هو التفكير بك, كايل |
"seni düşünmek bize cesaret veriyor." | Open Subtitles | التفكير بك يمنحنا الشجاعة |
seni düşünmek aklımı başımda tutan tek şeydi. | Open Subtitles | التفكير فيك كان الشيء الوحيد الذي حماني من الجنون |
O sahadan çıktığımda ve herşey zorlaşmaya başladığında, tek yaptığım şey seni düşünmek. | Open Subtitles | عندما اخرج من هنا ينقلب حالي كُلّ ما افعله هو التفكير بكِ سّيد" لايل" |
seni düşünmek beni delirtiyor. | Open Subtitles | جُننت من التفكير بكِ. |
seni düşünmek ölümüme sebep olabilir. | Open Subtitles | التفكير بكِ قد يسبب قتلي |
Tek yaptığım, seni düşünmek. | Open Subtitles | كُل ما أفعله هو التفكير بكِ |
seni düşünmek bile beni gülümsetmeye yetiyor." | Open Subtitles | مجرد التفكير بك يجعلني ابتسم |
seni düşünmek bile iğrenmesine yetiyordu. | Open Subtitles | التفكير بك أقرفها |
seni düşünmek bile beni ateşlendiriyor. | Open Subtitles | "أنا أحترق بمجرد التفكير بك" |
Kartpostalda resmini görmek düşündürürdü, Springfield'i düşünmek seni düşünmek idi. | Open Subtitles | صورة بطاقة بريدية و ما يجب مشاهدته التفكير فى (سبرينجفيلد) هو التفكير فيك |