Başka bir şekilde bana inanacağını düşünmedim. Ve seni uyarmak istedim. | Open Subtitles | لا أعتقد أنك تصدقني بأي طريقة وأنا أريد أن أحذرك |
Sadece seni uyarmak istiyorum, bu gece gerçekten sarhoş olabilirim. | Open Subtitles | فقط أردت أن أحذرك أننى سأكون سكرانة الليلة |
Seni... uyarmak istedim çünkü bir kaç dakika içinde pekala kocası olduğun için bunu yapmana kızmadım. | Open Subtitles | إنّما أريد أن أحذرك ، أنه .. خلال بضعة دقائق حسناً ، أنت الزوج سأسمح لك بذلك |
Tek yapabileceğim seni uyarmak. | Open Subtitles | حذرتُكَ بقدر المستطاع |
Krusty, muhasebecin olarak seni uyarmak durumunda-- | Open Subtitles | كرستي، بصفتي محاسبك ..يجب أن أنبهك |
Ve seni uyarmak için buradayım, Oğlak nerede kaldığını biliyor. | Open Subtitles | و إنني هنا لأحذرك , كابريكورن يعرف أين تمكث الآن |
Buraya gelmeden önce seni uyarmak istedim. | Open Subtitles | لقد أردت إعطاءك فكرة عما حصل اليوم قبل مجيئك |
seni uyarmak istedim. Kardinal'in 6 adamı odanda. | Open Subtitles | اردت أن أحذّرك هناك ستة حرّاس كاردينال في غرفتك. |
Evet, tozmazsınız ama seni uyarmak zorundayım. Her güzel hikayenin bir de korkutucu tarafı vardır. | Open Subtitles | كلا، لا تقل هذا، لكنني يجب أن أحذرك بأن كُل قصة جيدة لها جزء مُخيف، |
Sadece seni uyarmak istedim sonuçta Salif birilerinin ipini çekecek kadar bilgiye sahip. | Open Subtitles | لكني أحببتُ أن أحذرك احترازًا فربما يعرف صاليف شخصًا ما ذا سلطة قوية فيتوسط له |
Sana zarar vermek istesem yapacağım en son şey seni uyarmak olurdu, salak. | Open Subtitles | أن آخر شيء سأفعله إن كنت أنوي إيذائك هو أن أحذرك مقدماً، أيها الغبي. |
Filmin sonu olmadığı konusunda seni uyarmak benim görevim. | Open Subtitles | واجبي أَن أحذرك أن الفيلم ليس له نهاية |
Şimdi, seni uyarmak zorundayım-- bu biraz acıyabilir. | Open Subtitles | و الآن يجب أن أحذرك ستتألم قليلاً |
Evet seni uyarmak zorundayım, bu hiç kolay değil. Ama yardımcı olacağım. | Open Subtitles | يجب أن أحذرك ,خذ سيارتى ما الذى سيحدث ؟ |
seni uyarmak sorumluluğum diye düşündüm. | Open Subtitles | ظننتُ بأنها من مسؤوليتي بأن أحذرك |
Ama dinle, seni uyarmak istedim. | Open Subtitles | لكني اسمتعي , أريد فقط أن أحذرك. |
Seçim yılı saçmalığındayız ve seni uyarmak istedim. | Open Subtitles | إنه هراء عام الإنتخابات أردت أن أحذرك |
Gözüm üzerinde. Tek yapabileceğim seni uyarmak. | Open Subtitles | (هناك من يراقبكَ يا (هالستيد حذرتُكَ بقدر المستطاع |
Krusty, muhasebecin olarak seni uyarmak durumunda-- | Open Subtitles | كرستي، بصفتي محاسبك ..يجب أن أنبهك |
seni uyarmak için çok gecikmiştim. | Open Subtitles | لم ادرك ذلك حتى اكتشفت ان الأوان قد فات لأحذرك |
Buraya gelmeden önce seni uyarmak istedim. | Open Subtitles | لقد أردت إعطاءك فكرة عما حصل اليوم قبل مجيئك |
Tamam, ama seni uyarmak zorundayım, içtiğim zaman biraz aptallaşırım. | Open Subtitles | موافق، لكن علي أن أحذّرك أصبح غبياً عندما أشرب |