Şimdi ben de bulundurmaktan suçlu durumuna düştüm. Hapishaneye bile girebilirim, tabii senin aleyhine tanıklık yapmazsam. | Open Subtitles | وأصبحت الآن مجرمة بسبب حيازتها سأدخل للسجن، ما لم أشهد ضدّك |
Temiz bir şekilde yap. Topluluk senin aleyhine dönmemeli. | Open Subtitles | فقط إحرص على أنْ تقوم بذلكَ بكياسة يجب أن لا تؤلّب الحشود ضدّك |
Zaman ... senin aleyhine başladı bile. | Open Subtitles | الساعة الرملية بدأت للتوقيت ضدّك. |
Chad yeminli ifadesini verdi. senin aleyhine tanıklık edecek. | Open Subtitles | . لقد وقع (تشاد) شهادةً تحت القسم . سيشهد ضدّكِ |
Chad yeminli ifadesini verdi. senin aleyhine tanıklık edecek. | Open Subtitles | . لقد وقع (تشاد) شهادةً تحت القسم . سيشهد ضدّكِ |
Jones kaybolduğu zaman senin aleyhine olan kanıtları polise vermek üzereydi. | Open Subtitles | كان (جونز) في طريقه لتسليم أدلّة ضدّك عندما فُقد. |
senin aleyhine şahitlik edecek. | Open Subtitles | هو شاهد ضدّك |