Rachel ve Paolo yüzünden kafam çok bozuktu, tekila da içmiştim, sonra Nora, yani senin annen, yani Bayan Bing... | Open Subtitles | كنت غاضبا من رايتشل وباولو وشربت الكثير ونورا السيدة امك بنج كانت |
Son kez soruyorum. senin annen kadın mı erkek mi? | Open Subtitles | هذه اخر مرة اسئلك فيها هل امك رجل ام امراه ؟ |
Birincisi, senin annen şükran turlarından zaten vazgeçmez, ben orda olsam da olmasamda. | Open Subtitles | اولاً امك لم تستطع إبقاء نفسها بعيده عن مُسابقه "ديوينامو" لتقدر وجودي حتى |
senin annen bir rektör böyle Birşeyin olamayacağını sana söylemedi mi? | Open Subtitles | أمّكَ كتبت لك رسالة لذا يمكنك أنّ تخرج من صف الجمباز |
senin annen olduğumu sandığını söyledin ve ben inkâr ettim. | Open Subtitles | قلتِ أنكِ ظننتِ أنني والدتكِ. و انا نكرته. |
O senin annen, seni önemsiyor, sen de onu sevmelisin. | Open Subtitles | حسناً ، انها امك ، وهي تهتم بك ، لذا ينبغي عليك ان تحبيها |
Ama senin annen yüzünden kafayı yemen normal. | Open Subtitles | و لكن هذا امر منطقي انت اصبت بالذعر بسبب امك |
senin annen, seni bir avuç yabancıya emanet edip binlerce kilometre uzağa gitmişti, unuttun mu? | Open Subtitles | امك انتقلت على بعد الاف الاميال وسمحت لك ان تبقي مع مجموعة من الغرباء ، هل تتذكرين ؟ |
senin annen ne harika biri ki, seni bu şekilde terbiye etmiş? | Open Subtitles | فمن هي امك انتِ التي علمتك ان تتصرفي هذه التصرفات المقرفة |
Hak ver bana, Zoe. senin annen de delinin teki, değil mi? | Open Subtitles | ادعميني هنا, زوي أنت تحبين امك المجنونه, صحيح؟ |
Kasa'da senin annen olsaydı herhangi bir şeyin seni engellemesine izin verir miydin? | Open Subtitles | هل كنت ستجعل اي شئ يقف في طريقك .. لو كان من الممكن ان تكون امك داخل القبة |
Herkes tanrılara kendi tarzıyla dua eder. senin annen... - Ama onu bu duruma düşürdü... | Open Subtitles | كل شخص يعبد الالهة على طريقته خاصة امك |
senin annen. Böyle demedin mi? | Open Subtitles | هي امك , أليس انت من قولت ذلك ؟ |
senin annen alışveriş yapmayı iyi biliyor olmalı çünkü hep aptal şeyler raflarda. | Open Subtitles | حَسناً، أمّكَ يَجِبُ أَنْ تَتسوّقَ في إجتماعاتِ التبادلَ لأن ذلك افضل. |
senin annen, yani benim kızkardeşim fakir düştü, çünkü o bazı kurallara... | Open Subtitles | أمّكَ ، أختي ، أصبحَت فقيرة لأنها لَمْ تضبط نفسها |
Neredeyse bir aydır biri belki senin annen olabilir diye yaşlı Yahudi kadınlara nazik davranmak için rutinimin dışına çıkıyorum. | Open Subtitles | إنّني أخالف طبيعتي لأكون لطيفاً مع اليهوديات المسنات لشهورٍ الآن على احتمال ضئيل أن تكون إحداهن والدتكِ |
Sen benim oğlumsun, ama ben senin annen olamam. | Open Subtitles | أنت إبنَي، لَكنِّي لا يُمكنُ أَنْ أكُونَ أمَّكَ. |
Merhaba evlat, ben senin babanım. Şuradaki siyah gözlü bayan da senin annen. | Open Subtitles | مرحبأ بني,انا والدك تلك السيدة ذات العين السوداء هي أمك |
Tatlım, eğer bu senin annen olsaydı, ona bagajda ölü hayvanmış gibi dürtmem hoşuna gider miydi? | Open Subtitles | عزيزتي... لو كانت هذه الفتاة هي والدتك ؟ هل تريديني أن أضعها في صندوق السيارة ؟ |
Çıplak bayan senin annen. | Open Subtitles | المرأة العارية هي أمكِ |
Bu sefer senin annen de oradaydı. Sadece ben yoktum, annen de vardı. | Open Subtitles | والدتك كانت هناك هذه المرة ليس أنا فقط، والدتك كانت هناك |
Birkaç ebeveyn kayıp olduğu için değil bunlar Stiles'ın babası, senin baban ve senin annen olduğu için. | Open Subtitles | ليس فقط من أجل معرفة عدد الآباء المفقودين ولكن هذا لأنهم يشملون والد "ستايلز" و والدكِ و والدتك |
Cate Cassidy, senin annen. | Open Subtitles | كايت كاسيدي , هذه هي امّك |
Michael, senin annen sana bu kitaplardan okur muydu? | Open Subtitles | مايكل ، هل كانت والدتك تقرأ لك ايا من هذه الكتب من قبل؟ |
Son baktığımda, senin annen de kazanacağını sanmıştı, değil mi? | Open Subtitles | آخر مرة تحققت فيها عن أمك اعتقدت لديها تلخبطٌ في الأمور هي أيضاً، أليس كذلك؟ |
Bence onlara sen sormalısın, ne de olsa senin annen. | Open Subtitles | أتمنى حقاً أن تسألهما إنها أمك على أية حال |
senin annen bir kar darbecisiydi. | Open Subtitles | أُمّكَ كَانَت نافخ ثلجِ. |
Sonuçta senin annen o. | Open Subtitles | أعني أنها أمك بعد كل شيء |