Melodi Atlantika'nın deniz halkı hakkında birşey bilmemeli... hatta Senin bile , Babacığım. | Open Subtitles | ميلودي لن يستطيع معرفة العديد من الناس أو المحيط أو حتى أنت.. أبي |
Bunu bir kişinin halletmesi çok zor, Senin bile. | Open Subtitles | هذا الشيء كبير ليستطيع شخص بمفرده التعامل معه ، حتى أنت |
Bunu Senin bile bilmen gerekirdi. | Open Subtitles | أَعْني، حتى أنت يَجِبُ أَنْ يَعْرفَ ذلك. |
Ya da daha derinlerde bir yerde Senin bile göremeyeceğin yerlerde bir şeyler gizlenmiştir. | Open Subtitles | ولكن قد يكون هناك شيء آخر كامن وراء ذلك، شيء مختبئ في مكان حتى أنتِ لا يمكنكِ رؤيته. |
Televizyondan gördüğüm kadarıyla o para Senin bile değilmiş. | Open Subtitles | من الذي رأيتـه عـلى التلفاز بأنه لم يكن حتى لك لتبدأ به |
Senin bile Lawrence. | Open Subtitles | حتّى أنتَ يا (لورانس). |
Dostun hakkındaki bişey yanlış olabilir Hatta Senin bile. | Open Subtitles | واحد يمكن أن يكون مخطىء بشأن الزملاء. حتى أنتَ. |
Baba, sanırım Senin bile ulaşamayacağın bir kahraman yaratmışsın. | Open Subtitles | أبى, أظن أنك خلقت بطلاً حتى أنت لا تستطيع مجاراته |
Senin bile anlayabilecegin basit bir kelime... | Open Subtitles | في كلمة واحدة بسيطة حتى أنت يمكن أن تفهمها |
Hakkımda Senin bile bilmediğin şeyler biliyor ve kullanacak da. | Open Subtitles | لقد هددني بأشياء فعلتها حتى أنت لا تعرفها وسيستخدمها |
Senin bile bu yaygarada uyuyamayacağına iddiaya girerim. | Open Subtitles | أراهنك على أنّه حتى أنت لم تستطع أن تنام بسبب ازعاج ذلك القرد |
Ama Senin bile bunu yapacak kadar teknolojin yok diye düşünüyorum. | Open Subtitles | لكن أعتقد حتى أنت لا تملك التقنيه لفعل هذا |
Senin bile karşılaşmadığın kötülükler var bu dünyada. | Open Subtitles | هناك شرور في هذا العالم حتى أنت لمال تصادفها |
Sanırım Senin bile satın alamayacağın şeyler olduğunu ikimiz de biliyoruz. | Open Subtitles | أعتقد أن كلانا يعرف بأن هنالك أمور لايمكنك حتى أنت أن تشتريها |
Senin bile bir fiyatın vardır. | Open Subtitles | حتى أنتِ يجب أن يكون لديكِ سعر |
Senin bile sınırların var. | Open Subtitles | حتى أنتِ لديكِ حدود لقدرتِك. |
- Senin bile sınırların var. | Open Subtitles | حتى أنتِ لديكِ حدود لقدرتِك. |
Senin bile sınırların var. | Open Subtitles | هناك حدود حتى لك |
Senin bile, Simon. | Open Subtitles | حتى لك يا سمعان. |
Senin bile Lawrence. | Open Subtitles | حتّى أنتَ يا (لورانس). |
Her avukatın bir fiyatı vardır, Senin bile. | Open Subtitles | كل مُحامي له ثمن، حتى أنتَ. |
Ve bu Senin bile batıramayacağın bir iş. | Open Subtitles | وإنّها مهمّةٌ سخيفة حتّى أنت لا يُمكنك الإخفاق بها. |
Ama Senin bile yapamayacağın birşey var. | Open Subtitles | لكنْ ثمّة أمرٌ حتّى أنتِ لا تستطيعين فعله |