| İşin aslı, Senin gibilerle okudum. | Open Subtitles | الحقيقة هي أني درست بالجامعة مع أشخاص مثلك |
| Senin gibilerle konuşmamamı söyledi. | Open Subtitles | كانت تخبرني بأن لا أتحدث مع أشخاص مثلك |
| Senin gibilerle çalışmayız. | Open Subtitles | نحن لا نتعامل مع أشخاص مثلك |
| Senin gibilerle ya da manavlarla işim yok... | Open Subtitles | أنا ليس لي علاقة عمل مع نوعك أَو بقالك. |
| Ömrüm Senin gibilerle uğraşmakla geçti. Sahi mi? | Open Subtitles | لقد تعاملت مع نوعك طوال حياتي. |
| Şehirde Senin gibilerle daha rahat edebilirsin. | Open Subtitles | ستكون أكثر راحة في المدينة مع نوعك |
| Biz işlerimizi böyle görüyoruz, ve Senin gibilerle çalışmayı da bu yüzden seviyoruz. | Open Subtitles | تلك هي الطريقة التي نفعل بها الأمور وهذا يجعلنا نحب العمل مع أناس مثلك |
| Benim gibileri şartlar uygun olduğunda ortaya çıkar, çünkü Senin gibilerle oynamaya bayılırız. | Open Subtitles | شخوص مثلي يخرجون متى مالائمتالظروف... لأننا نحب أن نلعب مع أناس مثلك. |
| Senin gibilerle konuşarak ne öğrendim biliyor musun Solomon? | Open Subtitles | أتعلم ما تعلمته ،من الحديث إلى أشخاص مثلك يا (سولومون)؟ |
| Senin gibilerle neden yattığımı hiç bilmiyorum. | Open Subtitles | أنني لا أدري لماذا أنام مع أناس مثلك. |