| Hadi, bu senin için büyük bir şans. | Open Subtitles | هيا ، هذه هي فرصتك كبيرة |
| Yu, bu senin için büyük bir şans olabilir. | Open Subtitles | يو)، ربما هذه هي فرصتك) |
| Şimdi iyi dinle. Bu senin için büyük bir şans; bir sürü ödül kazanabilirsin. | Open Subtitles | إنها فرصة كبيرة لك لتفوزي بالعديد من الجوائز |
| Şimdi iyi dinle. Bu senin için büyük bir şans; bir sürü ödül kazanabilirsin. | Open Subtitles | إنها فرصة كبيرة لك لتفوزي بالعديد من الجوائز |
| Dixon, bu senin için büyük bir şans. | Open Subtitles | (ديكسون)، هذه فرصة كبيرة لك. |
عربي 
إنجليزي 
فرنسي 
إسباني 
ألماني 
برتغالي 
تركي 