Konuşmak istiyorsun ve odam çok kirli, senin odanda konuşalım. | Open Subtitles | نعم غرفتي قذرة جدا تريد كلام، دعينا نتكلّم في غرفتك |
Sonra başka bir şey daha vermişti, daha az süslü bir şey ve şimdi aynası burada, senin odanda duruyor. | Open Subtitles | لاحقًا حصلت على شيء آخر منه بدرجة أقل من العصر الروكوكي والآن مرآته معلّقة هنا، في غرفتك |
Güzel, sen burada yatarken senin odanda - kalmak kendimi kötü hissetmemi sağlamaz. | Open Subtitles | فلن يؤنبني ضميري للنوم في غرفتك فيما أنت مرتاح هنا |
Ve bu üç haftadır her gece senin odanda olduğunu fark etmediğin kadın, değil mi? | Open Subtitles | هذه هى المرأة التى لم تعرف انها فى غرفة نومك لثلاثة أيام |
Sanırım cep telefonumu senin odanda unutmuşum. | Open Subtitles | أعتقد أنني تركت هاتفي النقال في غرفتكِ |
İhtiyaç duyacağı kitapların bazıları senin odanda. | Open Subtitles | الكتب التي كان سيحتاجها بالأعلى بعضها في غرفتك |
İhtiyaç duyacağı kitapların bazıları senin odanda. | Open Subtitles | الكتب التي كان سيحتاجها بالأعلى بعضها في غرفتك |
Şey istersen sen burada kal, ben senin odanda uyuyayım? | Open Subtitles | لماذا لاتبقى هنا وأن سأذهب وأنام في غرفتك |
senin odanda elbiselerine bakarken yakaladım onu. | Open Subtitles | كانت تأتي لنمرح معاً كنت أضبطها في غرفتك تحدّق في ملابسك |
senin odanda pek çok yıldız ve malzeme yok mu? | Open Subtitles | في غرفتك أشياء كثيرة جداً عن النجوم وهذه الأمور؟ |
İç çamaşırımı senin odanda mı unutmuşum? | Open Subtitles | هل تركتُ ملابسي الداخلية في غرفتك البارحة؟ |
Tabii, mesela, o kadın, senin odanda birini zorla tuttuğunu öğrenmediyse. | Open Subtitles | ما لم، وعلى سبيل المثال، تكتشف تلك المرأة أن هنالك رهينة في غرفتك |
senin odanda olman gerekmiyor mu, Jacob? | Open Subtitles | يجب أن لا تكون في غرفتك يعقوب؟ |
Ben kardeşinle yatarım. Karl da senin odanda uyur. | Open Subtitles | وانا سانام مع شقيقك حيث يتسنى لــ " كارل " النوم في غرفتك |
Büyük bir bütçemiz yok. Ben de senin odanda kalmayı düşünmüştüm. | Open Subtitles | ليس لدينا ميزانية كبيرة سأبقى في غرفتك |
O akşam senin odanda saklanması ile ilgili başka bir nedeni var mı diye merak ediyorum. | Open Subtitles | هو فقط يجعلني أتساءل إذا كان لديها دوافع خفية... في الإختباء... في غرفة نومك الليلة |
ve, bu arada, öldürücü oyuncak senin odanda gizlenilmişti, Bu biraz şüpheli. | Open Subtitles | ،دمية قاتلة في غرفة نومك .مثير للشك |
O zaman, onun kilodunun senin odanda ne işi var? | Open Subtitles | وكيف وجدت هذا في غرفة نومك ؟ |
Çocuklar senin odanda uyudu. Harrison'ı senin yatağına yatırdım. | Open Subtitles | الصغار كلّهم نائمون في غرفتكِ وضعتُ (هارسن) على فراشكِ |
Hesaplarıma göre, bu senin odanda, seninle kalacak ve Rani'nin kapısını çalacak. | Open Subtitles | بموجب حساباتي هو سَبقبم مَعك في غرفتِكَ... ويدق بابِ راني |
senin odanda hiç bulunmamalıyım. | Open Subtitles | لا يجب أن أكون بحجرتك في أي وقت. |