Senin yaşındayken sokakta sutyenlerinde çengelli iğne olan Fransız yavrularını götürürdüm. | Open Subtitles | عندما كنت بعمرك أكلت من العربات بالشارع ونمت مع قذرات كن يستخدمن دبابيس ليُثبتوا صدرياتهن |
Senin yaşındayken, büyükleri konuşmadan çocuğun konuşmasına izin verilmezdi. | Open Subtitles | عندما كنت بعمرك, لم يكن مسموحاً للأطفال بالحديث حتى يتحدث الكبار اليهم |
Biliyor musun, Senin yaşındayken çok daha iyi içme oyunları vardı. | Open Subtitles | أتعلم, عندما كنت في عمرك كانت لدينا ألعاب أفضل بكثير للشرب |
Keşke Senin yaşındayken başkası da bana söylemiş olsaydı dediğim bir şey. | Open Subtitles | شيء كنت أتمنى أن شخصا اخبرني به عندما كنت بسنك |
Benim Senin yaşındayken olduğumdan çok daha güçIü bir oyuncusun. | Open Subtitles | انت لاعب شطرنج اقوى مني عندما كنت في مثل عمرك |
Bu dumanlı kuartz kristali. Senin yaşındayken bendede vardı. | Open Subtitles | انها بلورة كوارتز محترقة , لقد كانت لدي واحدة مثلها تماماً عندما كنت بعمرك |
Senin yaşındayken ben de her şeye sahip olduğumu sanıyordum. | Open Subtitles | عندما كنت بعمرك ظننت بأني حصلت على كل شيء |
Ben Senin yaşındayken iki kere tutuklanmıştım bile. | Open Subtitles | عندما كنت بعمرك كان قد تم القبض عليّ لمرتين |
Senin yaşındayken duaya giderken her zaman ekmekçinin yanından geçerdim. | Open Subtitles | عندما كنت بعمرك, كنت دائماٌ أمشي من خلف هذا المخبز القديم في طريقي إلى لقاءات الصلاة. |
-Lana Senin yaşındayken spor araba çalmaktan daha kötü şeyler de yaptım. | Open Subtitles | لقد قمت بأعمال أسوء من سرقة سيارة رياضية عندما كنت في عمرك |
Ben de Senin yaşındayken bilgisayar başından kalkmayan kuzenimin kıyafetlerini giyiyordum. | Open Subtitles | عندما كنت في عمرك أيضاً لكن الأن، منذ أن أصبحت ماندي |
Senin yaşındayken vitamin bile almazdım. Şimdi ise günde üç kere haplardan oluşan bir kokteyli mideye indiriyorum. | Open Subtitles | حين كنت بسنك لم آخذ فيتامينات حتى ، الأن أختنق من خليط من الحبوب ثلاث مرات يومياً |
Senin yaşındayken ben de aynı şeyleri hissederdim. | Open Subtitles | كان لدىّ نفس الشعور وأنا بسنك أنه لا خيار لدىّ |
Senin yaşındayken hiçbir partiye davet edilmemiştim. Yüzüme bak! | Open Subtitles | عندما كنت في مثل عمرك لم أذهب إلى حفلة أبدا |
Yalnız değilsin. Senin yaşındayken, ...ben de kendimi dışlanmış hissederdim. | Open Subtitles | لست وحيداً، حين كنت بعمرك شعرت و كأني غريب أيضاً. |
Ben Senin yaşındayken, o kadar denize yakın yaşardım ki tadını alabilirdim. | Open Subtitles | عندما كنت في سنك .. كنت أعيش بجانب البحر ، وأتذوق مياهه |
Senin yaşındayken ahırları kontrol etmek için dörtte kalkardım | Open Subtitles | عندما كنت فى سنك كنت أستيقظ فى الرابعة صباحاً لاطمئن على الإسطبلات |
Kendiminkini biraz daha erken kullanabilmeyi öğrenseydim ve Senin yaşındayken koleje gitseydim bugün bu şekilde yaşıyor olmazdık. | Open Subtitles | إن كنت قد تعلمت كيف أستخدم عقلي في وقت أكثر بكوراً، كنت لأذهب إلى الكلية عندما كنت في مثل سنك. ربما لن نعيش هكذا. |
Ben Senin yaşındayken etrafta zıplayıp dururdum. | Open Subtitles | عندما كنت بمثل عمرك كنت أتنقل بسرعة من مكان لآخر |
Biliyor musun, Senin yaşındayken, kardeşlerim ve babamla balık tutmaya giderdik. | Open Subtitles | عندما كنت فى عمرك كنت أذهب لصيد السمك مع كل اخوانى و مع والدى |
Ben Senin yaşındayken çalışmadım, bak ne durumdayım. | Open Subtitles | أنا لم أتعلم وأنا صغير وأنظر كيف انتهى بي الحال |
Seni. Hayır, hayır. Senin yaşındayken olmak istediğim adamı. | Open Subtitles | كلا بل بالرجل الذي تمنيت أن أكون مثله و أنا بعمرك |
Ben Senin yaşındayken sporda pek iyi değildim. | Open Subtitles | عندما كنت بمثل سنك لم أكن جيداً في الرياضة |
Senin yaşındayken ben de aynı şeyleri yapardım. | Open Subtitles | لا بأس يا رفيقي عندما كنت في عمركَ كنت أفعل ماتفعله، بالطبع ولكن كان بالمنظار |
Senin yaşındayken, en sevdiklerimden olanları getirdim. | Open Subtitles | هذه بعض الكتب التى كانت مفضلة لى عندما كنت فى عمركِ |