Bunu kaybetmek istemiyorum. Yani Seninle anlaşma yapmaya razıyım. | Open Subtitles | أنا لا أريد أن نفقد ذلك، لذلك أنا على استعداد لعقد صفقة معك |
Seninle anlaşma yapmadım. Bana şantaj yaptın. | Open Subtitles | لم اقم بأي صفقة معك ، لقد قمت بابتزازي |
Bana bak, buraya Seninle anlaşma yapmak için geldim. | Open Subtitles | تعرف أنني هنا لأعقد صفقة معك |
Pekâlâ. Seninle anlaşma yapacağım. | Open Subtitles | سوف أقوم بعمل صفقة معك |
Bu Seninle anlaşma nedenimiz olur mu? Senin için bir anlaşmam var. | Open Subtitles | أتساءل هل ابرام صفقة سيكون غير مطروحا لا لدي صفقة لك |
Bana vereceğin bilgiden emin olmadan Seninle anlaşma yapamam. | Open Subtitles | لا أستطيع طلب صفقة لك بدون معرفة ما سأحصل عليه منك |
Delaney Seninle anlaşma yapmaz. | Open Subtitles | (ديلايني) لن يعقد صفقة معك |
Bana bak, evlat. Seninle anlaşma yapalım. | Open Subtitles | أنظر إلي هنا، يا بني، لدي صفقة لك |
Dostum Steelhead Seninle anlaşma yapmak istiyor. | Open Subtitles | صديقى "ستيل هيد" لديه صفقة لك |