Ondan önce onu bulacaklarından eminim ve o zaman ben de Seninle burada olacağım hiçbir yere gitmiyorum tamam mı? | Open Subtitles | أنا واثق من أنها سوف تجد له قبل ذلك. وسوف أكون هنا معك. أنا لا أذهب إلى أي مكان، حسنا؟ |
Diğer üç günde, Seninle burada olabilirim. | Open Subtitles | لذا في الأيّام الثلاثة الأخرى، يمكنني أن أكون هنا معك. |
Seninle burada olmaktan mutluluk duyuyorum. | Open Subtitles | احب البقاء هنا معك هل لي أن أخبرك شيئاً؟ |
Onun içinde olmayı yeğlerim Seninle burada olmaktansa. | Open Subtitles | لكني افضل ان اكون فيه عن ان اكون هنا معكِ |
Yüzümü tanıyan ve Seninle burada yaşadığımı bilen insanlar var. | Open Subtitles | هنالك إناس يعرفون وجهى جيداً من يعرفون أننى أعيش هنا معكِ |
Seninle burada takılabilirim ama okulda olmaz. Tamam mı? | Open Subtitles | يمكنني ان اعلق معك هنا لكن ليس في المدرسه , حسنا؟ |
Seninle burada kalabilseydim, kalırdım biliyorsun. | Open Subtitles | تعلمين أنني لو كنتُ أستطيع البقاء معك هنا لفعلت. |
Seninle burada olmaktan daha güzel ne olabilirdi ki? | Open Subtitles | ما الذي يجعله افضل من ان يكون موجود هنا معك ? |
- Doğru ya. Seninle burada yaşamak varken lüks bir spa'da ne işim var? | Open Subtitles | لماذا اريد أن اعيش فى بيئة تشبة الحمام المعدنى فيما يمكننى المكوث هنا معك |
Seninle burada birkaç ay geçirene kadar gerçekten de hiç kendimi yuvamdaymış gibi hissettiğimi sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أعتقد أننى قد شعرت بمعنى المنزل الحقيقي سوى منذ عدة شهور هنا معك |
Seninle burada, hatta İngiltere'de dahi görünemem. | Open Subtitles | لا يمكن أن يروني هنا معك ابداً, في إنجلترا |
Ben de korkuyorum, ama Serena'nın uzun süreli olduğumuzu bilmesini istiyorum ve nişanlanana kadar Seninle burada yaşamamızın doğru olmayacağını düşünüyorum. | Open Subtitles | انا خائف ايضا ولكني اريد سيرينا ان تعلم انني بجانبها الي النهاية وانني غير مرتاح لانتقالها هنا معك |
Ben nasıl Seninle burada olmak istiyorsam Karanlık Yolcum da başka bir yerde olmayı çok istiyor. | Open Subtitles | بقدر ما أريد أن أكون هنا معكِ, جانبي المظلم يريد بشّدة أن يكون في مكان آخر. |
Seninle burada beraber olmak isteyeceğimi bile biliyor. | Open Subtitles | حتى إنها تعرف الان بأنني هنا معكِ. |
- Hayır, hayır. Gerçekten Seninle burada olmak istiyorum. | Open Subtitles | لا، أود حقًا التواجد هنا معكِ |
Seninle burada kalabilseydim, kalırdım biliyorsun. | Open Subtitles | تعلمين أنني لو كنتُ أستطيع البقاء معك هنا لفعلت. |
Adamım, bütün gece Seninle burada kalacağız. | Open Subtitles | يا رجل, سنكون معك هنا طوال الليل |
Hayır, yani bende Seninle burada olmaktan memnunum. | Open Subtitles | لا ،أعني أنا سعيده انني معك هنا |
Biraz dolaşıp, Seninle burada buluşsak olmaz mı? | Open Subtitles | ألا يمكننا التجوّل بالمكان ثم الالتقاء بك هنا لاحقاً؟ |
Karım annemle birlikte kalırken, sırf İngilizler gözü dönmüş bir meczup olduğumu düşündüğü için Seninle burada kalmam yazılmış kaderimde. | Open Subtitles | وقدَري هو أن يكون لدي زوجةً تعيش مع والدتي بينما أنام هنا معكم بسبب أن الإنجليز يظنون أنني مجنون يهذي |
Aylar oldu biliyorum ama hala Seninle burada olduğuma inanamıyorum. | Open Subtitles | مرّت بضعة أشهر وحسب، لكنّي لا أصدّق أنّي هنا معكَ. |
Bana bak. Annem Seninle burada kalıp büyük bir iyilik yapıyor. | Open Subtitles | أمي تُسدي إلينا معروف .كبير بالبقاء معك هُنا |
Bak, Seninle burada olmamız doğru değil. | Open Subtitles | إنها أمامي الآن ... وهي ليست صحيحة |
11'de Seninle burada buluşuruz, oldu mu? | Open Subtitles | - سأقابلك هنا الساعة 11 تماما ، اتفقنا ؟ |