Yarın o gazeteyi fırlatıp atacaksın, oysa bu kitap ömür boyu seninle kalacak. | Open Subtitles | غدا سترمي تلك الجريدة لكن هذا الكتاب سيبقى معك طوال الحياة |
İstersen öyle diyebilirsin ama ben bu gece ne olduğunu çözene kadar seninle kalacak. | Open Subtitles | يمكنك دعوته هذا كما تشاء لكنه سيبقى معك حتى أفهم بالضبط ما حدث الليلة |
Bir işi halledene kadar seninle kalacak. | Open Subtitles | ستبقى معك لفترة . حتى أنهى بعض الأعمال |
Söz veriyorum hep seninle kalacak ve onu kaybetmeyeceksin. | Open Subtitles | وعديني أنها ستبقى معك وأنك لن تفقديها ؟ |
Annen gelene kadar seninle kalacak, anlaştık mı? | Open Subtitles | سوف تبقى معك حتى تعود أمك للمنزل اتفقنا؟ |
Ya bununla savaşacaksın ya da sonsuza dek seninle kalacak. | Open Subtitles | ,يجب عليكي ان تتعاملي مع هذا .او يبقى معك الى الابد |
Onu unutmadığın sürece dedem çok uzun bir süre boyunca seninle kalacak. | Open Subtitles | طالما تذكرتيه سيبقى جدي سيبقى معك لفترة طويلة |
Gece seninle kalacak ve yarın işe giderken sana eşlik edecek. | Open Subtitles | سيبقى معك هنا الليلة وثم سيرافقك للعمل في الصباح |
Müfettiş Stokes seninle kalacak. Scooter'ı nerede bıraktığını hatırlarsın belki diye. | Open Subtitles | سيبقى معك المحقق (ستوكس) في حال تذكرت أين تركت الدراجة |
Ya evet. Biri seninle kalacak. Seni güvende tutacak. | Open Subtitles | سيبقى معك شخص ، ليبقيك آمناً |
Ajan Van Oster burada seninle kalacak. | Open Subtitles | العميل (فان أوستير) سيبقى معك هنا |
Birkaç gün seninle kalacak. | Open Subtitles | ستبقى معك لعدة أيام |
Bayan Auroro ben işe gittiğimde bugün seninle kalacak, tamam mı? | Open Subtitles | ستبقى معك الآنسة (أورورو) اليوم أثناء ذهابي للعمل، اتفقنا؟ |
Çünkü ne olduysa, sonsuza kadar seninle kalacak. | Open Subtitles | إذ مهما حدث ستبقى معك دائماً |
Elizabeth seninle kalacak. | Open Subtitles | إليزابيث) سوف تبقى معك) |
Kelsie seninle kalacak. | Open Subtitles | ـ(كيلسي) سوف تبقى معك. |
Henriques seninle kalacak. Uçak kalkarken senin içinde olduğundan emin olmak için. | Open Subtitles | و(هينريكيوس) سوف يبقى معك ليتأكد بأنك قد وصلت |