| Bir dakika otur. Seninle konuşmam lazım. | Open Subtitles | اجلسي لدقيقة ، أريد التحدث معك |
| Seninle konuşmam lazım dostum. Yaklaşık bir saat önce abim aradı. | Open Subtitles | يجب أن أتحدث معك يا رجل منذ حوالي ساعة، اتصل بي |
| Seninle konuşmam lazım hemen şimdi, yanlız. | Open Subtitles | أريد التحدث إليك حالاً على إنفراد |
| Bak, uh, bu üstüme vazife olmayabilir, fakat Seninle konuşmam lazım, Dimples. | Open Subtitles | قد لا يكون هذا من شأنى ولكننى أحتاج للتحدث معك يا ديمبلز |
| Seninle konuşmam lazım. Ödeme yapabilirim. | Open Subtitles | أنا أريد التحدث إليكِ حقاً, يمكنني الدفع من أجل وقتك |
| Seninle konuşmam lazım. | Open Subtitles | يا فتى الشطرنج, مهلاً, مهلاً, أريد أن أتحدث معك |
| Seninle konuşmam lazım. | Open Subtitles | انتظري أريد التحدث معك بخصوص شيء |
| Bekle. Seninle konuşmam lazım. | Open Subtitles | انتظري أريد التحدث معك بخصوص شيء |
| Ufaklık! Seninle konuşmam lazım! | Open Subtitles | أوي ,أوي ,كيت نوبلز أريد التحدث معك |
| Seninle konuşmam lazım dostum. Yaklaşık bir saat önce abim aradı. | Open Subtitles | يجب أن أتحدث معك يا رجل منذ حوالي ساعة، اتصل بي |
| Hey, aç! Clara lütfen. Seninle konuşmam lazım! | Open Subtitles | "أنت, كلا, أرجوك "كلارا يجب أن أتحدث معك |
| Sean Seninle konuşmam lazım. | Open Subtitles | شون، أريد التحدث إليك. |
| Seninle konuşmam lazım. - Benimle gözlem odasının dışında buluş. | Open Subtitles | أحتاج للتحدث معك قابلنى خارج غرفة المراقبة |
| Bir saniye Seninle konuşmam lazım. | Open Subtitles | إعذريني للحظات، أريد التحدث إليكِ. |
| Kalkışmayacağım. Seninle konuşmam lazım. | Open Subtitles | كلا لن أفعل أريد أن أتحدث معك. |
| Paulie Seninle konuşmam lazım. Tanrı aşkına, ne duruyorsun, konuşsana. | Open Subtitles | ـ (بولي)، يجب أن أتحدث معكِ ـ حبًا بالله، واصل الحديث |
| Dİnle, Seninle konuşmam lazım! | Open Subtitles | ! إستمعى, علىّ أن أتحدث معكِ |
| Ne? -Söyleyecek hiçbir şeyim yok. -Sadece Seninle konuşmam lazım. | Open Subtitles | ـ ليس لدىّ ما أقوله ـ فقط أريد التحدّث معك لثانية |
| Seninle konuşmam lazım. | Open Subtitles | أريد أن أتحدث معكِ. |
| Aslında, bir nevi Seninle konuşmam lazım. | Open Subtitles | بالواقع، أحتاج للحديث معك. |
| Seninle konuşmam lazım, çok acil. | Open Subtitles | أحتاج أن أتحدث إليكم. وثمة حاجة ملحة جدا. |
| - Lütfen, Seninle konuşmam lazım. - Kes şunu. | Open Subtitles | اريد التحدث اليك ستوقظ الجيران |
| Harry, Seninle konuşmam lazım. | Open Subtitles | هارى"، أود التحدث معك" |
| Anne, Seninle konuşmam lazım. | Open Subtitles | مرحبا، أمّي، أريد التحدّث إليك |