Seninle konuşurken o tüfeği parlatmayı bırakabilirsin. | Open Subtitles | أنت، يمكنك أن تتوقف عن تلميع .هذه البندقية، بينما أتحدث معك |
Şu anda Seninle konuşurken aynı zamanda odayı inceliyor ve ezberliyorum. | Open Subtitles | بينما أنا أتحدث معك الأن أفحص المكان بأمعان وأخذنه بالذاكره. |
Benden gizleyemezsin artık. Seninle konuşurken bana bak! | Open Subtitles | لا يمكنك إبقائي في الظلام أكثر من هذا أنظر إليّ عندما أتحدث إليك |
Seninle konuşurken yüzüme bak. | Open Subtitles | أنظر إليّ عندما اتحدث إليك |
Ethan, ben Seninle konuşurken en azından yüzüme bakma nezaketini göster. | Open Subtitles | ايثان اظهر بعض الاحترام وانظر الى عندما اتحدث اليك |
Evlat, Seninle konuşurken yüzüme bakacaksın. | Open Subtitles | بني, أنت تحتاج بأن تنظر إلي عندما أخاطبك |
- Seninle konuşurken yüzüme bak. - Eğitimime evde devam ediyorum. | Open Subtitles | أنظرى الى عندما أكلمك انا أدرس فى المنزل |
Seninle konuşurken beni görmezden gelmeyeceksin ya? | Open Subtitles | أنت لن تتجاهليني عندما عندما أتحدث معاك وجهاً لوجه؟ |
Seninle konuşurken bana bakmalısın! | Open Subtitles | انظري إلي حين أخاطبك |
Sırf odadaki zaman değil. Seninle konuşurken, seni dinlerken aramızda bir bağ oluştu. 18 yaşında olduğunu unuttum, sen de benim-- | Open Subtitles | عندما كنت أتكلم معك, الإستماع عند تواصلنا, نسيت بأنك في الـ18. |
Seninle konuşurken yüzüme bak. Sen ne biçim polissin? | Open Subtitles | أنظر لى عندما أتحدث اليك أى نوع من الشرطه أنت على أى حال ؟ |
Seninle konuşurken o tüfeği parlatmayı bırakabilirsin. | Open Subtitles | يمكنك التوقف عن تلميع تلك البندقيّة بينما أتحدّث إليك |
Şu anda Seninle konuşurken aynı zamanda odayı inceliyor ve ezberliyorum. | Open Subtitles | بينما أنا أتحدث معك الأن أفحص المكان بأمعان وأخذنه بالذاكره. |
Ben Seninle konuşurken bir binayla konuşuyormuşum gibi hissediyorum. | Open Subtitles | لكن كلما أتحدث معك أحس وكأنني أتحدث مع بنايه ماذا؟ |
Seninle konuşurken bana bak. Beni duyuyor musun Bay Kül? | Open Subtitles | انظر إلي حين أتحدث معك هل تسمعني سيد آش؟ |
Son bir kaç ay boyunca Seninle konuşurken ne kadar rahatladığıma inanamazsın. | Open Subtitles | لا أصدق كم أنا مرتاح وأنا أتحدث إليك بشأن ماحدث في الأشهر الماضية |
Seninle konuşurken Jack tam yanımdaydı. | Open Subtitles | جاك)كان يقف بجواري) عندما كنت اتحدث إليك |
Şu an Ryan'ın ihtiyacı olan son şey beni dışarıda Seninle konuşurken görmek. | Open Subtitles | اخر شي يريده رايان الان ان يراني هنا بالخارج اتحدث اليك |
Seninle konuşurken beni hiç dinlemiyordun. | Open Subtitles | ولم تستمع إلي أبدا عندما أخاطبك |
Seninle konuşurken gözlerimin içine bak. | Open Subtitles | والأن انظر في عيناي عندما أكلمك |
Baban Seninle konuşurken, dinle onu ve saygılı ol. | Open Subtitles | يجب أن تنصت لوالدك عندما يتحدث لك وأن تظهر الإحترام |
Gerçekten Seninle konuşurken iyi hissediyorum çünkü sen benim ablamsın,biliyor musun? | Open Subtitles | اشعر كانني حقا استطيع التحدث اليك لانك أختي اتعرفين؟ |