ويكيبيديا

    "sepetine" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • سلة
        
    • السلة
        
    • سلتك
        
    • سلّةٍ
        
    • فى صندوقه
        
    • في طرف
        
    • اركب في
        
    Dört yılın sonunda, nihayet, hemşirelerin kek sepetine saldırmakta kendimi özgür hissediyorum. Open Subtitles بعد مضي أربع سنوات هنا بدأت أتقبل مساعدة في سلة كعك الممرضات
    Her neyse, uzun lafın kısası erkek arkadaşım ve ben açık açık konuştuk ve kıyafetlerini bundan sonra çamaşır sepetine koymayı kabul etti. Open Subtitles على كل حال، لإختصار القصه تحدثت أنا وحبيبي من قلبٍ لقلب و لقد وافق على أن يضع ملابسه في سلة من الأن فصاعداً
    ve onu fazla oyalanmadan uzay gemisine geri götürmeye karar verirler. Onu bir bisiklet sepetine atıp pedallara asılırlar. TED قرروا أن يعيدوه إلى سفينته الفضائية سريعا قدر الإمكان، و وضعوه في سلة دراجة هوائية، وانطلقوا بعيدا.
    Henry Gale balonun sepetine asiliydi. Boynu kirilmisti. Open Subtitles كان هنري جايل يتدلى من السلة و عنقه محطم
    Moses, Hadi git, sepetine dön. Open Subtitles "موسيز". اذهب الى سلتك, اذهب!
    Aa, Ray'in giysileri yataktan çamaşır sepetine uçmuş. Sahiden işe yarıyor. Open Subtitles انظري ملابس راي طارت عن الفراش إلى سلة الغسيل مباشرة إنه دواء جيد
    Dün akşam giyilen don daima çamaşır sepetine atılacak. Open Subtitles ثانيا تذكرى من وضع ملابس الأمس فى سلة الغسيل
    Bir gün kafam atacak şeftali sepetine başlayacağım. Open Subtitles سأخرج كرة من سلة الخوخ خاصتك في أحد الأيام
    Böylece Hilary Faye'in senin Paskalya sepetine girmeye çalışmasını mı izleyebiliriz? Open Subtitles اذن نحن يمكن أن نراقب هيلاري فاي وهي تحاول الدخول في سلة عيد فصحك؟
    Çöp sepetine atmış. Bunu yaptığına inanamıyorum... Open Subtitles ـ لقد ألقاها في سلة المهملات ـ لا يمكنني تصديق ذلك
    Şimdi gerçek bir şeftali sepetine benzeyen bir şeyleri var ve yeni gelin gibi asılıp duruyorlar. Open Subtitles والآن لديهم واحدة تشبه سلة الخوخ القديمة وهم متمسّكون بها وكأنها حلمة ثدي
    Kasabın bisikletinin sepetine oturtur, benimle gezdirirdim, Open Subtitles كنت أضعه داخل سلة الدراجة وأنطلق به في الجوار
    Donunu çamaşır sepetine fırlattığında asla içine sokamıyorsun zaten! Open Subtitles أنت دائماً تخفق عندما ترمي سروالك داخل سلة الملابس المتسخة
    Babam bir keresinde araba oturağını unutup seni çamaşır sepetine bağlamıştı. Open Subtitles أبي نسي مرة مقعدك للسيارة و وضعك في سلة الغسيل
    Androstadienone kokusunu alma yetisi, özellikle insanlar için artık daha fazla yararlı değildir, bu yüzden evrimin çöp sepetine terk edilmesinde bir mahzur yoktur. Open Subtitles المقدرة على شم الأندروستادينون لم يعد مهماً للبشر لذلك أصبح من الممكن التخلص منها في سلة مهملات التطور
    Oradaki romantik hediye sepetine $300 harcadım ama baban çoktan banyo boncukları hariç her şeyi sildi süpürdü. Open Subtitles لقد انفقتُ 300 دولار علي سلة الهدايا الرومانسية و تناول والدك كل شئ بها ، ماعدا خرز الإستحمام
    O yumurtaları sepetine geri koymalısın, dostum. Open Subtitles يا الهي يجب أن أعيد البيضات في السلة مره أخرى
    Evet, giysi sepetine. Open Subtitles حسنا تلك السلة.
    Moses, Hadi git, sepetine dön. Open Subtitles "موسيز". اذهب الى سلتك, اذهب!
    - İnsanların sepetine bir şeyler koyuyorsun. Open Subtitles يعني أن توصلي أشياء إلى الناس في سلّةٍ صغيرة.
    Bütün evi uyandırmadan sepetine koy. Open Subtitles ضعه فى صندوقه قبل ان يوقظ باقى المنزل
    - Motosiklet sepetine sen geç. - Motosiklet sepetine sen geç. Open Subtitles اركب في طرف السيارة - اركب في طرف السيارة -

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد