Bay serçe parmak, diğerlerine sakın söyleme ama sen benim en sevdiğimsin. | Open Subtitles | أوه، سيد خنصر لا تُخبر الآخرين ولكن أنت المفضل لدي |
Ve iyi dinle, bir parmak kumaşa sarılmış bir serçe parmak buldum. | Open Subtitles | وإسمع هذه،،،لقد وجدت إصبعاً! إصبع خنصر ملفوف بقطعة حرير. |
Bence Sheeni bu serçe parmak tekniğini pek romantik bulmazdı. | Open Subtitles | وأعتقد أن هذا قد تجد Sheeni خنصر تقنية أقل من الرومانسية. |
Yumruk, yumruk serçe parmak, börek kıçı tokatla ve de çifte beşlik. | Open Subtitles | إنها مصافحة القبضه، مصافحة القبضه القفل على الخنصر ضرب اليد ضرب المؤخره |
serçe parmak tırnağımı kesme. Ayakkabım ve çorabım ayağımı kaşındırdığı zaman kaşımak için onu kullanıyorum da. | Open Subtitles | اتركي ظفر الخنصر طويلاً، أستخدمه لأقمحه بين جاربي وحذائي لحكّ قدمي |
serçe parmak sözü! | Open Subtitles | الوعد الورديّ. |
serçe parmak sözü! | Open Subtitles | الوعد الورديّ! |
O bir opal taşlı serçe parmak yüzüğü. | Open Subtitles | إنّه حجر الأوبال من خاتم خنصر. |
Tanrım, bir serçe parmak için katil bile olurdum. | Open Subtitles | يا اللهى, سأُقتل لأجل خنصر. |
Keşke serçe parmak yeminini kullanıyor olsaydık. | Open Subtitles | أتمنى أنه لم يكن لدي خنصر! |
- Bir serçe parmak. | Open Subtitles | - أي خنصر. |
Belki de serçe parmak dışarı bakarken boğulmuş insana bayılıyordur. | Open Subtitles | ربّما هو مُتخيّل. يخنق الناس مع إخراج إصبعه الخنصر. |
Elimize para geçtiği son sefer tüm parayı serçe parmak pırlanta yüzüklerine harcamıştı. | Open Subtitles | , أقصد , أخر مرة جئنا ببعض المال هو فقط أهدره على كل تلك خواتم الخنصر الماسية للجميع |
Bu Kraliyet serçe parmak yüzüklerinin aksine nasıl olduysa çalınmamış olan, ulusumuzun en yüksek şeref madalyasıdır. | Open Subtitles | , أعلى شرف لأمتنا التي بطريقة ما لم تسرق , على خلاف حلقات الخنصر الملكية |
Bu aldığım en güzel Macar kırmızısı serçe parmak yüzüğü. | Open Subtitles | هذا هو أفضل يبحث المجرية الحمراء حلقة الخنصر L'هاء حصلت من أي وقت مضى. |
serçe parmak ne yapıyor? | Open Subtitles | هاي ,... . هاي إلى أين يذهب الخنصر , هه ؟ |