Torununuzun serbest bırakılması için ne gerekiyorsa yapacağınızdan şüphe yoktu. | Open Subtitles | لم يكُن لدىّ شك بأنك ستفعل ما يتطلب لإطلاق سراح حفيدتك |
Buraya bir mahkûmun serbest bırakılması için geldim. | Open Subtitles | مرحباً, لقد جئت لإطلاق سراح سجين |
Audrey'nin serbest bırakılması için kendi hayatını feda etmeye gönüllü müymüş. | Open Subtitles | كان مستعداً للتضحية بحياته لإطلاق سراح "أودري"؟ |
Savcılar sanıkların serbest bırakılması için gerekli adımları atsınlar. | Open Subtitles | ...يجب أن يتخد الإدعاء الإجراءات اللازمة لإطلاق سراح المدعى عليهم |
serbest bırakılması için bir bedel varsa, iyice araştır, Walter. | Open Subtitles | إذا كانت هناك للدفع ... مقابل إطلاق صراحه (إذاً أبحث في الأمر (والتر |
serbest bırakılması için bir bedel varsa, iyice araştır, Walter. | Open Subtitles | إذا كانت هناك للدفع ... مقابل إطلاق صراحه (إذاً أبحث في الأمر (والتر |
Şüphelenmedikleri tek şey, bunun Salazar'ın serbest bırakılması için bir blöf olduğu. | Open Subtitles | ما لا يعرفونه هو اذا كان هذا خداعاً لإطلاق سراح (سالازار) |