Doktor Paul, Heather'in iyiliği için serbest bırakılmasını istiyor. | Open Subtitles | الدكتور (بول) يطلب الإفراج عن (هيذر) تحت عهدته |
Sforza, sadece Cosimo de Medici'nin serbest bırakılmasını istiyor. | Open Subtitles | (سفورزا) يريد فقط الإفراج عن (كوزيمو دي ميديشي) |
Evet, Yüzbaşı Blackadder'ın serbest bırakılmasını kutluyorduk. | Open Subtitles | أجل, حسناً, كنا نحتفل بإطلاق سراح النقيب بلاكادر. |
Bu USA bölge mahkemesinden gelen bir emir. Stadyumda tutulan insanların hepsinin serbest bırakılmasını emrediyor. | Open Subtitles | هذا أمر من المحكمة الأمريكية العليا بإطلاق سراح كل من قبضت عليهم في الملعب |
Londra ve Liverpool caddelerini doldurarak... Guildford Dörtlüsünün serbest bırakılmasını istedi. | Open Subtitles | بلإطلاق سراح المتهمين الأربعة في حادثة "جيلد فورد" |
Sayın Yargıç, tutuklunun serbest bırakılmasını öneriyorum. | Open Subtitles | حضرة القاضى أطلب بأن يتم أطلاق سراح المتهم |
Sör Loras'ın derhal serbest bırakılmasını emrediyorum. | Open Subtitles | أطالب أن يتم تحرير سير (لوراس)، الآن |
Sayın yargıç Bay Sweeney'in kefaletle serbest bırakılmasını talep ediyoruz. | Open Subtitles | حضرة القاضي نطلب اطلاق سراح السيد سويني على كفالته الخاصه |
Kaçıranlar Münih hapishanesindeki üç katilin serbest bırakılmasını istiyorlar. | Open Subtitles | طلب الخاطفون ان يدخلوا سالمين الى ميونخ و في المقابل سيحرروا الرهائن الثلاثة |
Bay Lang, ailenizin serbest bırakılmasını sağlamak için sigorta şirketiniz tarafından işe alındık. | Open Subtitles | سيد (لانغ)، لقد تم تعيينا بواسطة شركة التأمين لضمان الإفراج عن عائلتك |
- Birkaç yoldaşının serbest bırakılmasını istediler. | Open Subtitles | -لقد طلبوا الإفراج عن زملائهم |
Herkesin serbest bırakılmasını istiyorum. | Open Subtitles | أريد الإفراج عن الجميع . |
Kraliçelerinin serbest bırakılmasını talep ediyorlar. | Open Subtitles | إنهم يطالبون بإطلاق سراح ملكتهم |
Kardeşimiz Muhammed Jassim Ali'nin serbest bırakılmasını talep ediyoruz. | Open Subtitles | -نطالب بإطلاق سراح أخانا "محمد جاسم علي" |
Dolayısıyla bu adamın serbest bırakılmasını buyuruyorum. | Open Subtitles | ولذلك آمر بإطلاق سراح هذا الرجل. |
Guildford Dörtlüsünün serbest bırakılmasını istedi. | Open Subtitles | بلإطلاق سراح المتهمين الأربعة في حادثة "جيلد فورد" |
Onu suçlamak için yaratıcı bir şey bulamazsan, müvekkilimin serbest bırakılmasını isteyeceğim. | Open Subtitles | إلا إذا لم تأتوا بشيء مبتكر لأتهامه أود أن يتم أطلاق سراح موكلي |
Sör Loras'ın derhal serbest bırakılmasını emrediyorum. | Open Subtitles | أطالب أن يتم تحرير سير (لوراس)، الآن |
Ancak gerçekte İsrailli askerin serbest bırakılmasını için yapılan bir ödeme. | Open Subtitles | لكن في الحقيقة الدفعة كانت لتأمين اطلاق سراح الجندي الإسرائيلي |
Hava korsanları, Münih olayına karışan üç katilin serbest bırakılmasını istemiş. | Open Subtitles | طلب الخاطفون ان يدخلوا سالمين الى ميونخ و في المقابل سيحرروا الرهائن الثلاثة |